Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/1836 E. 2014/171 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1836
KARAR NO : 2014/171
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2012/90-2012/852

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . arafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının işveren tarafından ödenmediğini beyanla, kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiği sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin, işveren tarafından hatırlatıldığı halde işçinin görevlerini yapmamakta ısrar etmesi sebebiyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu hükme bağlanmıştır.
İş görme edimi işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. İşverenin talimatlarının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamalar ile işçinin eğitimi, yeteneği ve takati gibi hususlara aykırılık oluşturmamalıdır.
1475 sayılı Kanun’da işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması haklı fesih sebebi olarak sayılmış ve işçinin bu anlık durumu yeterli görülmüşken, 4857 sayılı Kanun ile işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” kuralı getirilmiştir. Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardından sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından devamlılık arz etmelidir. Diğer taraftan 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından, işverene iş sözleşmesini geçerli sebeple sona erdirme imkanı tanıyan işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlardır.
Neticeten, işçinin talimatlara uymaması, işverene somut olayın özelliklerine göre, iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli fesih hakkı verir.
İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri, kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi, haklı fesih sebebi olarak kabul edilmesine karşılık, 4857 sayılı Kanun’un gerekçesine göre, işçinin “işini uyarılara rağmen eksik, kötü veya yetersiz olarak yerine getirmesi” geçerli fesih sebebidir.
Somut olayda, temizlikçi olarak çalışan davacı işçinin, iş sözleşmesi işverence hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi haklı fesih sebebine dayanılarak feshedilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacı işçinin görevini yapmakla birlikte uyarılara rağmen gereği gibi ifa etmediği, bu hususun iş ilişkisi sürecinde olumsuz etki yarattığı sabittir. Ancak, davacı işçinin “işini uyarılara rağmen eksik, kötü veya yetersiz olarak yerine getirmesi” 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan geçerli fesih sebebidir. Bu durumda, iş sözleşmesinin feshi haklı sebebe dayanmamakta olup, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabulü gereklidir. Anılan sebeple, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.