Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18316 E. 2014/29082 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18316
KARAR NO : 2014/29082
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : Bursa 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/677-2013/201

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 10.01.2005 – 09.02.2012 tarihleri arasında çalıştığını, emeklilik süresi gelen müvekkilinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na giderek gün sayımı yaptırdığını, oradaki mamurun kendisine işten ayrılması ve çalışma belgesi getirmesi halinde işlemlerinin gerçekleştirileceğini beyan ettiğini, müvekkilinin emeklilik için ayrılacağını davalı işverene bildirerek iş sözleşmesini feshettiğini, ancak memur tarafından yanlış yönlendirildiğinin farkına vardığını, açık bir irade beyanı ile emeklilik ve neticesinde kıdem tazminatı almak için işyerinden ayrıldığını, bu sebeple kendisine kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğini beyanla kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının, müvekkil şirkette üretim bölümünde 10.01.2005 – 09.02.2012 tarihleri arasında çalıştığını, yaş dışında emeklilik şartlarını yerine getirmesi sebebiyle işten ayrılmak istediğini ifade ettiğini, ancak davacının mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/5. maddesi şartları yerine getirmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin işçi tarafından sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlaması üzerine feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendinde, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir.
Dosya kapsamında davacı işçinin 10.01.2005 – 09.02.2012 tarihleri arasında bakım ekip başı olarak çalıştığı, davacının iş sözleşmesini emekliliği hak ettiği düşüncesi ile istifa ettiği ancak şartları taşımasa bile işverenin kendisine kıdem tazminatını ödemesi gerektiğini ileri sürmüş, davalı tarafça davalının emeklilik şartlarını taşımadığını bu sebeple kıdem tazminatı talebinin yersiz olduğunu savunmuştur. Mahkemece davacı işçinin emekli olabileceği düşüncesi ile istifa ettiği, emeklilik şartlarını taşımadığı ortaya çıkması üzerine işverenin, davacının bu yanılgısından faydalanarak davacıyı tekrar işe kabul etmemesinin hakkaniyete ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının başvurusu üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya verilen cevapta davacının onbeş yıllık sigortalılık süresinin 08.05.2012 tarihinde dolacağı belirtilmiş ve davacının kıdem tazminatına hak kazanması için gerekli olan onbeş yıl sigortalılık süresi isabetli olarak işçinin onsekiz yaşını doldurduğu tarihten sonraki çalışmaları dikkate alınarak hesaplanmıştır. Davacının istifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisinin sona erdiği, 09.02.2012 istifa tarihi itibariyle onbeş yıl sigortalılık süresi bulunmadığı, yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlamadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının kıdem tazminatı isteminin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.