Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18301 E. 2014/28655 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18301
KARAR NO : 2014/28655
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2011/1309-2012/1589

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı S.. B.. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan Anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince hakimin, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Öte yandan, Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 297/2. maddesince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, mahkemece, kararın gerekçesinde, davacının kıdem ve ihbar tazminatına sebep hak kazanamadığı açıklanmayarak, Anayasanın 141. maddesine muhalefet edilerek, bu tazminatlar yönünden gerekçe yazılmaması hatalıdır.
Ayrıca, kararın gerekçesinde, davacının fazla çalışmasını kısmen ispat ettiği ancak bu kısım için ödeme yapıldığı hususunun davalı işverence ispatlanamadığı belirtilmesine rağmen hükümde fazla çalışma ücreti reddedilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğu, kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Konuyla ilgili 10.04.1992 tarihli ve 991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadları Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.