Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18294 E. 2014/28652 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18294
KARAR NO : 2014/28652
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

MAHKEMESİ : Bozova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2012
NUMARASI : 2011/139-2012/407

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davacının iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatili ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı A.. B.. vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak, davacının 01.06.2007-18.12.2007, 22.04.2008-01.09.2008 tarihleri arasında mevsimlik işçi olarak çalıştığını, sezon bitiminde iş sözleşmesinin sona erdiğini, daha sonra 09.09.2008-30.12.2008 tarihleri arasında diğer davalı şirketin işçisi olarak mevsimlik statüsünde çalıştığını, hizmet süresi ve işin niteliği gereği kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, çalışmanın kesintili olduğunu, tazminat ve alacak taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı K.. Nak. Tur. İth. İhr.Tic. Ltd. Şti. yetkilisi, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı A.. B.. bünyesinde 1 yıl, 2 ay, 19 gün diğer davalı bünyesinde 3 ay, 22 gün çalıştığı, en son ücretinin brüt 32,57 TL olduğu, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin işverence kanıtlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu, fazla mesai yaptığı ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve alacaklardan birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
3-Fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı tanıklarından iki tanesinin davacı ile birlikte çalışan olmadıkları gibi davacının akrabası olduğu, diğer davacı tanığının ise, çalışma saatlerini davacıdan duyduğunu beyan ettiği gibi işverene karşı davasının bulunduğu ortadadır. Davacı ile birlikte çalışan davalı tanığının beyanına göre de,mesai saatlerinin 08:00-17:00 arası haftada 6 gün olduğu, milli bayramlarda çalışıldığı, dini bayramlarda çalışılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacı tanıklarının beyanlarının dikkate alınması doğru olmamıştır. Buna göre, davacının haftada altı gün 08:00-17:00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük 8 saat, haftalık 48 saat çalıştığı ve haftada üç saat fazla çalışma yaptığı, milli bayramlarda çalıştığı ancak dini bayramlarda çalışılmadığı kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Kabule göre de, davacı, dava dilekçesinde 10-12. aylar arasında 07:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmiştir, Mahkemece bu dönemler için talebin aşılması doğru olmamıştır.
4-Öte yandan davacı, davalıya ait işyerinde sulama sezonlarında mevsimlik işçi olarak çalışmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun’un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Bu durumda, yıllık izin ücretinin reddi gerekirken kabulüne dair yazılı şekulde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.