Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18179 E. 2014/28486 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18179
KARAR NO : 2014/28486
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2009/1166-2013/185

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 17.03.2004 tarihinden itibaren çalışmakta olduğunu, iş yerinde mesai saatlerinin 08:00-18:00 saatleri arasında belirlendiğini, ancak nöbetçi olduğu günlerde ise saat 18:00’den sonra, ertesi gün saat 08:00’a kadar çalışmaya devam ettiğini, icap uygulamasında ise acil vaka olması halinde çağrı üzerine hastahaneye giderek acil ameliyat süresi boyunca çalıştığını ileri sürerek, fazla çalışma ücret alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının hafta içi beş gün 08:00-17:00, Cumartesi günleri ise 08:00-12:00 saatleri arasında çalıştığını, bu saatler dışında fazla çalışma yapması halinde hak kazandığı ücretlerin bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla çalışma iddiasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesce bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
1- Davalı işveren tarafından dosya içerisine ibraz edilen ücret bordrolarının bir kısmında fazla çalışma ücret alacaklarının tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda , bazı aylarda bordrolardaki tahakkuklar ile bankaya yapılan ödeme miktarlarının örtüşmediği gerekçesi ile anılan aylar için fazla çalışma ücret alacağı hesaplandığı görülmektedir. Bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra davalı tarafça dosya içerisine bir kısım faturalar ile avans belgeleri ibraz edilmiştir. İşverence bordrolarında tahakkuk ettirilen ücretlerden, maaş avansı ve tedavi giderlerinin mahsup edildiği ve bordrolardaki tahakkuklar ile banka kayıtları arasındaki farkın bu sebepten kaynaklandığı belirtilmiştir. Davalı işveren tarafından ibraz edilen avans makbuzları ve faturalara ilişkin değerlendirme yapılmadan, bordrolar ile banka kayıtlarının örtüşmediği gerekçesi ile anılan dönemler için fazla çalışma ücret alacaklarının davacıya ödenmediği yönündeki mahkeme kabulü hatalıdır.
2- Öte yandan; davacının yirmidört saat nöbet tuttuğu günlerde fiili çalışma süresinin ondört saat olarak esas alınması gerekir. Bu hususun dikkate alınmaması ve davacının yirmidört saat nöbet tuttuğu günlerde üç saat ara dinlenme ile yirmibir saat çalıştığı yönündeki kabulde isabetsizdir.
3- Ayrıca ücret bordrolarının bir bölümünde davacıya nöbet ücreti tahakkuk ettirildiği ve icap çalışması olarak adlandırılan çalışma süreleri içinde ayrıca ücret ödendiği görülmektedir. Bilirkişi raporunda davacının nöbet ve icap adı altında gerçekleştirdiği çalışma süreleri haftalık çalışma süresine eklendikten sonra belirlenen toplam fazla çalışma ücretinden, nöbet ve icap adı altında yapılan ücret ödemelerinin toplamı mahsup edilerek sonuca gidilmiş ise de, bu hesaplama biçimi hatalıdır. Davacıya nöbet ve icap adı altında yapılan ödemeler ile ilgili çalışma süreleri için zamsız ücretinin ödendiği dikkate alınmalı ve bu çalışma sürüleri yönünden sadece % 50 zamlı ücret miktarı hesaplanarak sonuca gidilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.