Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/17817 E. 2014/28632 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17817
KARAR NO : 2014/28632
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2013
NUMARASI : 2011/33-2013/283

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ve eşit işlem borcuna aykırılıktan kaynaklı tazminat alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının taleplerinde haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin aylık ücret miktarı ve fazla çalışma ücreti alacağının belirlenmesi noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, mahkemece, aylık ücret miktarına yönelik uyuşmazlığın çözümünde emsal ücret araştırması yapılmaması hatalıdır. Diğer taraftan, davacı şahidi M.. K..’ın, davacının aylık ücret miktarı hakkındaki bilgisinin sorulmaması da hatalı olmuştur. Davacının bir dönem satış müdürü, bir dönem ise satış danışmanı olarak çalıştığı nazara alınarak emsal ücret araştırması yapılmalı; davacı şahidi M.. K.. yeniden dinlenerek aylık ücret miktarı noktasındaki bilgisi sorulmalı ve tüm dosya kapsamındaki deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
3-Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 77. maddesi, gerekse 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80. maddesi uygulaması açısından, fazla çalışma ücreti prime esas kazançlar içerisinde olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti alacağının net miktarının tespitinde, prim kesintilerinin nazara alınmaması hatalı olmuştur.
Diğer taraftan, şahit anlatımlarına dayalı olarak belirlenen fazla çalışma ücreti alacağından takdiri indirim yapılmaması da hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik araştırma ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.