Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/17810 E. 2014/28312 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17810
KARAR NO : 2014/28312
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Gebze 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2012/352-2013/206

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, kıdem tazminatı, fark ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı, davalı iş yeri bünyesinde iş yeri hekimliğini yaparak bu iş yerinde kısmi süreli olarak çalışmıştır. Dosya arasında içeriği ihtilafsız ücret bordrolarından davacının davalı işverenden en son net 2.250,00 TL ücret aldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf ücretinin Türk Tabipleri Birliği tarafından belirlenen asgari ücretten az olamayacağı belirterek ücret farkı alacağı talep etmiştir. Türk Tabipleri Birliğinin belirlediği asgari ücret tarifesi tam gün çalışan doktorlar ile ilgilidir. Türk Tabipler Birliğinin belirlediği ücret, davacının çalışma saatlerine göre oranlanmalı ve davacının eksik ücret alıp almadığı saptanmalıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda davacı 04.10.2011 tarihli istifa dilekçesi ile yıllık izin nihayetinde 04.11.2011 tarihinde işten ayrılacağını belirtmiş olup, bu tarihten itibaren 30 gün yıllık izin kullandığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda 42 gün yıllık izin alacağının var olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.