Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/17784 E. 2014/8483 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17784
KARAR NO : 2014/8483
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2012/166-2013/198

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde 06.11.2001 tarihinde işe başladığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği 14.11.2011 tarihine kadar çalıştığını, işyerinde fazla mesai yaptığını ancak karşılığının ödenmediğini belirterek fazla mesai alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacı ile şirket arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin sona ermesinde bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ibraname ile tüm alacaklarını aldığını, davacının değişik işverenler yanında süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının işyerinde fazla mesai yaptığı iddiası davacı şahitleri tarafından doğrulanmış ise de; dinlenen şahitlerin davalı aleyhine dava açtıkları ve davacıların bu konuda birbirlerine şahitlik yaptıkları anlaşılmaktadır. Davalı aleyhine dava açan işçilerin şahitlerine kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Davacı şahitlerinin aynı yönde davalarının bulunması sebebiyle menfaat ortaklığı olduğu dikkate alındığında, salt husumetli şahit beyanlarına dayanarak davacının fazla mesai yaptığının kabulü doğru değildir. Davacı, fazla mesai yaptığını yeterli ve inandırıcı delille ispat edememiştir. Fazla mesai yaptığı hususu sabit olmayan davacının bu talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.