Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/1773 E. 2014/200 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1773
KARAR NO : 2014/200
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Adana 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2011/725-2012/838

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalıdan olan alacağı sebebi ile davalı aleyhine Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2011/3249 sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı ise, takibe konu alacağın fazla olduğunu, davacının alacağının hesaplanarak ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının tazminata esas ücreti noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı işçinin iş sözleşmesinin feshi üzerine dava dışı alt işveren ile davalı S.. B..na karşı işe iade davası açtığı, mahkemece davacının davalı S.. B..na işe iadesine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.12.2010 tarih 2009/39245 esas ve 2010/37367 karar sayılı ilamı ile alt işveren şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün ortadan kaldırılmasına ve davacı işçinin S.. B..na işe iadesine karar verildiği, kararın kesinleşmesi üzerine davalı kuruma başvuruda bulunduğu ancak davalı kurum tarafından “hastanenin tüzel kişiliği olmaması ve mevcut kanunlar yetki vermediği” gerekçesiyle talebinin uygun görülmediği anlaşılmaktadır.
Davacı işçi, dava dilekçesinde ücreti hakkında açıklama yapmamış, ilk kez 06.03.2012 havale tarihli dilekçesi ile son ücretinin 1.140,00 TL olduğunu; davalı ise, davacının çalışmaya devam etseydi feshi takip eden dört ay boyunca net 849,94 TL, işe başlatılmayarak feshin kesinleştiği tarihte ise brüt 1.335,52 TL ücret alacağını beyan etmiştir. Davacı tanıkları davacının fesih tarihinde ücretinin 1.300,00 TL ücret olduğunu beyan etmişlerdir. Ücret bordrosunda 2009 yılının 3. ayında davacının ücretinin brüt 1.116,54 TL (net 849,94 TL) olduğu görülmektedir.Bilirkişi, iş bu dosyaya sunulmayan ancak benzer dosyalara sunulduğunu belirttiği ihale teknik şartnamesinin 5.20 maddesinde yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşireler için asgari ücretin yüzde 100 fazlasının ödeneceğinin düzenlendiğini öne sürerek, davalı kurumun beyanı ve ücret bordrolarında gösterilen miktarlara göre ve ayrıca davacı ve tanık beyanlarına itibar edilmesi ihtimaline binaen asgari ücretin % 100 fazlasına göre ikili hesaplama yapmış, mahkemece asgari ücretin % 100 fazlasına göre yapılan hesaplamaya itibar ederek davacının alacakları hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, fesih tarihindeki asgari ücretin brüt 666,00 TL olması da dikkate alındığında, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının ücretinin bordrolarda gösterilen miktar kadar olduğu anlaşılmakla, dosya kapsamına uygun değerlendirmeler içeren bilirkişi raporunun “davalının beyanı ve ücret bordrosuna göre” yapılan hesaplamasına itibar edilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle “asgari ücretin % 100 fazlasına göre” yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.