Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/17660 E. 2014/28911 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17660
KARAR NO : 2014/28911
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : İzmir 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2012/428-2013/293

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, temizlik elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 16.09.2012 tarihinde haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini, günde onbuçuk saat çalıştığını, haftada en az altmışdokuz saat fazla çalışma yaptığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, alacakların zamanaşımına uğradığını, ihale yolu ile yapılan işlerde işçilik alacaklarına ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, iş sözleşmesinın tarafı olmadıklarını, fazla çalışma iddiasının doğru olmadığını, üç vardiya sistemi uygulandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı tarafından sona erdirildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai konusunda hesap yapılırken iki davacı tanığın anlatımları dikkate alınmıştır. Davanın taraflarının anlatımına, çalışmanın geçtiği yerin resmi kuruma ait olmasına, yapılan işin niteliğine ve ispat külfeti kendisinde olan davacının bildirdiği tanık beyanlarının mesai saatleri konusunda çelişkili açıklamalarda bulunmasına göre davacının çalışma iddiasını tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatladığından söz edilemez. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, fazla çalışma alacağı yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.