Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/17597 E. 2014/28847 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17597
KARAR NO : 2014/28847
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Gebze 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2011/275-2013/274

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait okulda öğretmen olarak görev yaptığını, ödenmeyen maaş alacaklarının tahsili için ilamsız icra takibi başlattığını, davalının söz konusu borcunun olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep istemiştir.
Davalı, davacının ödenmemiş hiçbir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının aylık ücretinin 877,00 TL, ücret alacağının toplam 10.377,83 TL olduğu, bu miktardan 2.453,22 TL’sinin ödendiği ve 7.924,61 TL’sinin ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili süresinde temyiz etmiştir.
Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı aylık net ücretinin 3.500,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı işveren ise davacının net 877,00 TL ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece, imzalı ücret bordrosu doğrultusunda davalının beyanına itibar edilerek ve bu ücrete göre yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuşsa da davacının imza itirazı hususunda yeterli araştırma yapılmaksızın ücretin tespit edildiği anlaşılmıştır. Uzman bilirkişi aracılığıyla imza incelemesi yapılarak, imzanın davacıya ait olmadığı tespit edildiği takdirde de işçinin meslek unvanı, meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.