Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/17569 E. 2014/29029 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17569
KARAR NO : 2014/29029
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2010/590-2013/342

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 26.11.2001 tarihinden iş sözleşmesine son verildiği 03.04.2010 tarihine kadar çalıştığını, işverence müvekkilinden istifa ediyorum şeklinde istifa dilekçesi alarak iş sözleşmesine son verildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacının doğruluk ve bağlılık ilkesine aykırı davranışları sebebi ile disiplin soruşturması geçirdiği süreçte, yazılı savunmasında eylemlerini kabul ederek işten atılmamak için istifa ederek işyerinden ayrıldığını hiçbir alacağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İstifa ederek iş sözleşmesini kendisi sona erdiren taraf kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. Somut olayda davalı işyerinde manav bölümünde satın alma uzman yardımcısı olarak çalışan davacının 26.11.2001 tarihinde işe girdiği, 03.04.2010 tarihli istifa dilekçesi ile iş sözleşmesini özel nedenlerle sona erdirdiği dilekçesindeki imzasını inkar etmediği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre istifa dilekçesinin baskı altında alındığını, iradesinin sakatlandığını yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlayamamıştır. Kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma sürelerinin tespiti bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacının davalı işyerinde 26.11.2001-03.04.2010 tarihleri arasında haftada altı gün çalıştığını iddia ettiği, davalı işvereninse davacının fazla mesai alacağı olmadığını savunduğu, alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın yedi günü çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek, yüzde otuz takdiri indirim yapılması sonrası davacının hesaplanan fazla mesai alacağının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Fazla çalışma konusunda davacının talebi, taraf tanık beyanları, yapılan işin niteliği ve dosya kapsamına göre davacının, haftanın altı günü çalıştığı anlaşılmaktadır. Fazla mesai hesabının bu tespite göre yapılması gerekirken haftanın yedinci günündeki çalışma süresi de dahil edilmek suretiyle belirlenen haftalık çalışma süresine göre fazla mesai alacağının hesaplanarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınaı myiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle ır verildi.