Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/1749 E. 2014/186 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1749
KARAR NO : 2014/186
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Devrek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/10/2012
NUMARASI : 2010/259-2012/382

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini emekliliğe hak kazanması sebebiyle feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini emekliliğe hak kazanması sebebiyle feshettiği gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İhbar tazminatının, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması sebebiyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir sebebe dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
İşçinin, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Kanunun 14. maddesi hükmüne göre emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda da ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacının iş sözleşmesini emekliliğe hak kazanması sebebiyle feshettiği sabittir. Anılan sebeple, ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
3-Bilirkişi raporunda, davacının çalışma süresi dosya kapsamına uygun şekilde 11.01.1993-10.08.2009 tarihleri arasında hizmet döküm cetvelinde kayıtlı olan 10 yıl, 11 ay, 16 gün kabul edilmiştir. Mahkemece de bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Hal böyleyken gerekçeli karar içeriğinde, davacının 01.08.1985-12.08.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının açıklanarak çelişkiye düşülmüş olması hatalıdır.
4-Kabule göre de, asıl davada hüküm altına alınan alacak miktarı toplamı 5,00 TL olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine 5,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.