Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/17137 E. 2014/35416 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17137
KARAR NO : 2014/35416
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

MAHKEMESİ : Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2011/148-2013/23

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, fazla mesai ücretinin ödenmesini ve primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılmasını talep etmesi üzerine, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkemece Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.04.2011 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedene dayanılmaksızın sonlandırdığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm ile teminat mektubunun iadesi talebinin reddine dair 16.04.2013 tarihli ek karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında fazla mesai ücreti alacağında hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının fazla mesai ücret alacağı tanık beyanlarına göre saptanmıştır. Mahkemece, bilirkişi tarafından tespit edilen fazla mesai ücreti alacağına hükmolunmuş ise de. işçinin hastalık, izin veya mazeret izni gibi nedenlerle çalışamadığı günler olabileceği dikkate alınarak Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca, davacının çalışma süresi de gözetilmek suretiyle hesaplanan alacak miktarının %30’undan aşağı olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, indirim yapılmaksızın sonuca gidilmesi isabetsizdir.
3-Davalı yargılama giderleri yönünden de kararı temyiz etmektedir. Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Bu durumda masraf yapan taraf haklı ise yaptığı gider karşı tarafa yükletilmeli, haksız ise yapılan yargılama gideri üzerinde bırakılmalıdır. Kısmi kabul halinde ise kabul-ret oranına göre bu giderler hüküm altına alınmalıdır.
Mahkemece, hüküm fıkrasının 8. bendinde, bozma sonrasında 1.353,05 TL yargılama gideri yapıldığı belirtilmiş ise de, bozma sonrasında 13,75 TL posta, 300,00 TL bilirkişi ile 2 adet tebligat ücretinin davacı tarafından yatırıldığı, davacı tarafından bozmadan sonra başkaca yargılama gideri yapıldığına dair dosyada belgeye rastlanılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı aleyhine fazladan yargılama giderine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.