YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17002
KARAR NO : 2013/16780
KARAR TARİHİ : 05.07.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 05.12.2012 tarihinde görevli iken gece vardiyasında görev yerini terk ederek kalite departmanında oturduğunu, tüm uyarılara rağmen görev yerine dönmediğini, preste bulunan A204 parçası ile ilgili kalıpta trim bozukluğunu düzeltmeyerek üretimi aksattığı, 23.12.2012 tarihinde mesaiye gelmediği, konuyla ilgili işverenliği bilgilendirmediğini, son olarak 24.12.2012 tarihinde preste bulunan A204 parçası ile iligili kalıpta çapak sorununu zamanında yerine getirmediğini, işi kasten yavaşlatarak üretimde aksamalara sebep olduğunun tespit edildiğini, davacının tüm bu eylemlerine ilişkin kendisinden istenen savunma yazısı taleplerini geri çevirdiğini, tüm uyarılara rağmen hiçbir düzelme eğilimi göstermediğini, bu sebeplerle davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca geçerli sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, fesih bildirimini davacının tebliğ etmediğine ilişkin imzadan imtina ettiğine ilişkin şerh düşüldükten sonra davacıya fesih bildiriminin tebliğ edilip edilmediğine dair dosyaya belge sunulmadığı, feshin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; 24.04.2012-30.12.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde kalıpçı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi hakkında tutulan üç tutanak üzerine işi yavaşlatması, görev yerini terk etmesi, üretimde aksamalara sebebiyet vermesi sebebi ile Disiplin Kurulu tarafından alınan karar uyarınca tazminatları ödenerek feshedilmiştir. Fesih bildirimini davacının tebliğ almadığına ilişkin tutanak tutularak tanıklarca imza altına alınmıştır. Dosya kapsamında 23.12.2012 tarihinde davacının mazeretsiz devamsızlık yaptığına 24.12.2012 tarihinde preste bulunan parçaya ilişkin çapak sorununu zamanında yerine getirmediğine, 05.12.2012 tarihinde gece vardiyasında görevli iken görev yerini terk ederek kalite deparmanında oturduğuna ilişkin hakkında tutulan üç ayrı tutanak bulunmaktadır. Davacının savunma vermekten imtina ettiği şerh düşülmüştür. Tutanak tanığı Erdinç Zan tarafından tutanak içeriklerinin doğru olduğu beyan edilmiştir. Davacının çalışma süresi dikkate alındığında görevinin gereklerini yerine getirirken kendisinden beklenen hassasiyeti, göstermesi gereken özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, işyerinde olumsuzluklara yol açtığı anlaşılmaktadır. Bu davranışları sonucunda iş ilişkisinin işveren açısından devamının beklenmez bir hal aldığı sabittir. İş sözleşmesinin feshi davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 80 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 05.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.