Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/16981 E. 2014/28006 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16981
KARAR NO : 2014/28006
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Sakarya İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2012/469-2013/302

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, Sakarya İl Tarım Müdürlüğünde görevli personel için öğle yemeği çıkarıldığı halde daimi işçilere her ay maaş bordrolarında çalıştırılan her gün yemek yardımı tahakkuk ettirilerek ücreti ile birlikte kendilerine ödendiğini, ay sonlarında ise o işçinin ay içinde yediği yemek gün sayısı ile yemek ücretinin çarpılması sonucu bulunan miktarın kendilerinden tahsil edildiğini, bu şekilde uygulama ile Tarım İl Müdürlğünde görevli daimi işçilere raporlu, diyetli, oruçlu ve seyyar görevli olunmayan ve yemek yenilmediği içinde geri tahsil edilemeyen yemek yardımlarından fazla ödemeler yapıldığının müfettiş raporu ile belirlendiğini, daimi işçilere fazladan ve haksız olarak yapılan yemek yardımının harcama yetkilisi, idari ve mali işler şube müdürü ile gerçekleştirme görevlisinin işlemleri ile ödeme yapıldığını, ayrıca 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 49. maddesine göre memuriyet mahali dışında ve belirli bir görev bölgesi içinde fiilen gezici olarak görev yapan personel ile belirli bir bölge dahilinde olmak kaydı ile asli görevini ifa etmek üzere memuriyet mahalli dışına giden personele seyyar görev tazminatı ödeyeceği kuralı ve her yıl bakanlığın personel genel müdürlüğünce il müdürlüklerine gönderilen seyyar görev tazminatı vizeli cetvellere ilişkin yazıda tanımlandığı halde gezici olarak görev yapmayıp il müdürlüğü binasında yardımcı hizmetlerde çaycı, odacı gibi çalışan işçi personele Genel Bütçe ve Mera Fonu Bütçesinden seyyar görev tazminatı ödendiğini, bu sebeplerle haksız ve fazla olarak yapılan ödemelerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işçi vekili, yemek yardımının toplu iş sözleşmesinde belirlenen şekilde işveren tarafından yemek verilerek yapılmadığını, çalışanların kendi imkanlarıyla dışarıdan yemek temin ettiklerini, seyyar görev tazminatı konusunda ise görevlilerin eleman yetmemesi sebebiyle zorunlu olarak memuriyet mahalli dışına gönderildiklerini, bu sebeple görevlilere harcırah ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar İ.. K.., Y.. Y.., ve N.. A.., zararla ilgili sorumluluğunun bulunmadığını, soruşturmanın usulüne uygun yürütülmediğini, puantaj cetvellerinin idari ve mali işler şube müdürü ile hazırlandığını, imzalandığını ve ödemenin ona göre yapıldığını, müfettişlerin beş yıllık bir süreyi kapsayan bir rapor hazırladıklarını, yılllar içerisinde her yıl yüzbinlerce zeytin, badem, elma fidanının, çilek vebenzeri fidelerin ilçelere dağıtıldığını, yılda 260 ton yonca fiğ tohumu ve 130 ton buğday tohumu dağıtıldığını, bu yoğun işler sırasında genel hizmetler sınıfından işçilerin de hizmetine ihtiyaç duyulduğunu, daimi harcama sorumlusunun kendisinin olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Davalı A.. Ç..’a usulüne uygun davetiye tebliığine rağmen, davalı cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır.
Mahkemece, yemeğin dışarıdan bir firmadan bildirilen sayıya göre getirtildiğini ve parasının da bildirilen sayı itibariyle ödendiğini, buna göre işçilerin hem yemek yedikleri hem de bu yemeğin parasını aldıklarını kabul etmenin doğru olmadığı, bu sebeple iade edilmesi gereken yemek ücreti bulunmadığı, seyyar görev tazminatı yönündein ise resmi puantaj kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını gösteren yeterli bir delil bulunmadığı ve bu belgelere itibar edilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda da davalı işçiye yapılan seyyar görev tazminatının puantaj kayıtlarına uygun olduğunun bildirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, davacıya fazla ödeme sebebiyle yemek ücreti ve seyyar görev tazminatının iadesinin gerekip gerekmediği, mahkemece bu konuda yapılan incelemenin hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı konuları uyuşmazlık konusudur.
6245 sayılı Kanun’un seyyar olarak vazife gören memur ve hizmetliler başlığı altındaki 49. maddesinde “Asli görevleri gereği memuriyet mahalli dışında ve belirli bir görev bölgesi (Merkez veya il kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı) içinde fiilen gezici olarak görev yapan memur ve hizmetlilere gündelik ve (Aşağıda unvanları sayılanlar hariç) yol masrafı ödenmez. Bunlardan. Maliye ve Gümrük Bakanlığınca görev unvanları ile iş ve çalışma özellikleri uygun görülenlere, bu bakanlıkça vize edilen cetvellere dayanılarak fiilen gezici görev yaptıkları günler için almakta oldukları aylık/kadro derecelerine göre müstehak oldukları yurtiçi gündeliklerinin üçte biri günlük tazminat olarak verilir. Takip memuru, gezici sağlık memuru, ebe, orman muhafaza memuru, koruyucu, koruma memuru, posta dağıtıcısı, hat bakıcısı, tahsildar, gezici başöğreten ve görev niteliklerinin bunlara benzerliği Maliye Bakanlığınca onaylanacak diğer memur ve hizmetlilerin yol masrafları mutat taşıt araçlarına fiilen ödedikleri miktarlar üzerinden karşılanır” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece, dava tarihinde ve çalışma süresi içinde işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin dosyaya eklenmediği, dava konusunun Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilip ettirilmediğinin araştırılmadığı, müfettiş raporu ve eklerinin dosyaya getirtilmediği anlaşılmıştır.
Avukat olan tek bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmiştir. Uzmanlık alanı maliye ve muhasebe olmayan avukat bilirkişiden alınan raporun hüküm kurmaya yeterli olmayacağı ortadadır. Öncelikle davacı kurumun alacakları bulunduğunu iddia ettiği dönemlerde işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri ile müfettiş raporu ve eklerinin tamamı dosyaya getirtilerek, Sayıştay emekli uzman denetçisi, muhasebeci ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyeti aracığılı ile işyeri kayıt ye belgeleri üzerinde incelemeler yapılarak, idare müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucu tesbit edilen dava konusu hususların doğru olup olmadığı, sayılı Kanun’un 49. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, işçilere fazla ödeme yapılıp yapılmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tesbit edildikten sonra toplu iş sözleşmesinde dava konusu alacaklara ilişkin düzenlemeler var ise bu düzenlemelerde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.