Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/16921 E. 2014/29732 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16921
KARAR NO : 2014/29732
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/422-2013/114

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının Üsküdar Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nde şoför olarak 22.06.1989 – 03.08.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin 03.08.2010 tarihinde emeklilik sebebi ile sona erdiğini, davacının çalışmasının son 16 yılının İ.. V.. emrinde Grup Başkanlığı bünyesinde şoför olarak geçtiğini, çalışmalarını gösterir puantaj cetvelinin tasdik edilip davalıya gönderilmiş olmasına rağmen fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve bayram günlerine ilişkin ücretlerinin kendisine ödenmediğini belirterek, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücretleri alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı belediyede çalıştığı dönem için talep ettiği bir alacağın iş bu davada yer almadığını, taleplerin geçici işçi olarak gönderildiği Valilik emrindeki çalışma dönemini kapsadığı, davalı belediyenin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının iş sözleşmesinin davacının Belediyeye iadesini müteakip 03.08.2010 tarihinde usulüne uygun olarak feshedildiğini, tüm alacaklarının ödendiğini, taleplerden İ.. V..nin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı sebebe dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı nıktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda davacı, işten ayrıldığında kendisine 10 yıllık izin ücretinin ödendiğini, daha sonra 5 yıllık hesaplanması gerektiği geekçesi ile 3.779,00 TL’nin geri tahsil edildiğini iddia etmiştir. Yıllık izin ücreti hesaplaması yönünden bilirkişi raporu denetime elverişli değildir. Kabul edilen miktara nasıl ulaşıldığı rapordan anluşılamamaktadır. Bu sebeple denetime açık, yeni ve ayrıntılı bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmelidir. Bu husus dikkate alınmadan, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.