Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/16696 E. 2014/22418 K. 11.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16696
KARAR NO : 2014/22418
KARAR TARİHİ : 11.07.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2011/504-2013/177

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı şirkete ait işyerinde 09.03.2004-21.04.2008 tarihleri arasında kesin hesap-hak ediş ve sözleşmeler sorumlusu olarak 2500,00 USD ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, sosyal yardım ve yol ücreti ile ücret alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirketin çalışanı olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı ile davacının çalışmalarının olduğu şirketler arasında organik bağ bulunduğu, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tabilerinde çalışıp çalışmadığı ve yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, davacı şahitlerinin ortak beyanlarına göre, davacının haftada altı gün, 08:00-20:00 saatleri arasında günlük oniki saat çalıştığı, birbuçuk saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük onbuçuk saat, haftalık atmışüç saat çalıştığı, haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde de çalıştığı kabul edilmiş ise de, davacı tanıklarının tüm çalışma süresi içinde davacı ile birlikte çalışıp çalışmadıkları anlaşılamamıştır. Şahitlerin davacı ile birlikte çalıştıkları süreler tesbit edilerek, bu sürelerde hafta tatillerinde çalışıldığı ve fazla çalışma yapıldığının ispatlandığı, diğer sürelerde ıspatlanamadığı kabul edilerek, ayrıca tanıklardan ayın tüm pazar günlerinde çalışıp çalışmadıkları açıklattırılarak, çalışma dönemi içinde yurda giriş çıkış yapıp yapmadığıda araştırılarak, yurda giriş çıkışının olması halinde davacının bu konuda beyanı alınarak, bu sürelerde yıllık izinli olup olmadığı belirlendikten ve izinli süreler dışlandıktan sonra hesaplama yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.