Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/16559 E. 2014/12213 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16559
KARAR NO : 2014/12213
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2011/948-2013/195

Hüküm süresi içinde davalı avukatı ve fer’i müdahil tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde değişen taşeron firmalara bağlı güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davalı işveren yetkililerinin kendisi hakkında maddi ve hukuki dayanaktan yoksun tutanaklar tuttuklarını, istifaya zorladıklarını, siyasi amaçlı gösteri ve organizasyonlara katılmaya, bildiri dağıtma gibi faaliyetlere zorladıklarını, son olarak A…. İ…. parkında görevli iken hakkında keyfi tutanak düzenlenerek görev yerinin değiştirildiğini, yeni görev yeri C….A.. Mezarlığına iki vasıta ile gidip geldiğini, sistemli olarak uygulanan yıldırma politikalarının mobbing niteliğinde olduğunu, bu nedenle 05.08.2011 tarihinde haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı eve yıllık izin ücrei alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı vekili, talebe konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının davalı şirket çalışanı olmadığını, taşeron fırmaların işçisi olduğunu, alacaklarının ödenmesinden davalının sorumlu olmadığını, belirli süreli hizmet sözleşmesi ile çalışan davacının sözleşme süresi sona ermesi nedeni ile iş sözleşmesinin sona erdiğini, davalının Ankara Büyükşehir Belediyesinden ihale yolu ile aldığı işi firmalara ihale ettiğini, davacının bu fırmaların işçisi olduğunu, farklı işverenlere bağlı çalışan davacının fiili çalışma süresinin bir yıldan az olduğunu, kıdem tazminatına ve yıllık ücretli izne hak kazanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
F…..’i Müdahil vekili cevap dilekçesinde; Ankara Parklarının korunması işini ihale ile davalıdan yüklendiğini, davacının bu iş kapsamında 01.12.2010 tarihinde işe başladığını, iş sözleşmesinin ihale süresi ile sınırlı, belirli süreli olduğunu, görev yerinin 04.08.2011 tarihinde davacıya yazılı olarak bildirildiğini, davacının 09,10.08.2011 günlerinde işe gelmediğini, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-g. maddesi uyarınca feshedildiğini, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ve fer’i müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ve fer’i müdahilin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı işçi, işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışırken davalı işveren yetkililerinin kendisi hakkında maddi ve hukuki dayanaktan yoksun tutanaklar tuttuklarını, istifaya zorladıklarını, ayrıca son olarak Abdi İpekçi parkında görevli iken hakkında keyfi tutanak düzenlenerek görev yerinin değiştirildiğini ve yeni görev yeri olan C…A… Mezarlığına iki vasıta ile gidip geldiğini, sistemli olarak uygulanan yıldırma politikalarının mobbing niteliğinde olduğunu, bu nedenle 05.08.2011 tarihinde haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiğini iddia etmiştir. Dosyadaki belgelerden davacının devamsızlık yaptığı ileri sürülen 9 ve 10.08.2011 tarihli devamsızlıktan sonra 11.08.2011 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı işçi iş sözleşmesini kendisi hakkında maddi ve hukuki dayanağı bulunmayan tutanaklar tanzim edildiğini, görev yerinin keyfi olarak değiştirildiğini ve uygulanan yıldırma politikasının mobbing niteliğinde olduğunu belirterek iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirtmiştir. Ancak yapılan yargılama sırasında buna ilişkin delil sunmadığı gibi, işveren tarafından dosyaya ibraz edilen iş sözleşmesine göre davacının görev yerinin değiştirilmesinin davalı işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğu ve buna dayanılarak görev yerinin değiştirildiği anlaşılmıştır. Davacı işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispat edememesi ve devamsızlık yapması karşısında işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebeple feshedildiği sabittir. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmaya gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.