Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/16333 E. 2014/23620 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16333
KARAR NO : 2014/23620
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : İpsala Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/03/2013
NUMARASI : 2011/236-2013/65

Hüküm süresi içinde davalılar .. Hizmet Taah. Ltd. Şti, S.. B.., Ç.. T.., S.. Grup ve E.. E.. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, yaşlılık aylığına hak kazanması sebebi ile iş akdinin sona erdiğini, kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar .. Hizmet Taah. Ltd. Şti, S.. B.., Ç.. T.., S.. Grup ve E.. E.. temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dairemiz uygulamasına göre 24 saat çalışılan günler için; yapılan işin niteliği ve işyerinin özelliğine göre bu tür çalışanların uyku ve diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan zaman dilimi gözetildiğinde, çalışmanın günde en fazla 14 saat sürdürülebileceği, 4857 sayılı İş Kanunu’nun göre bu durumda günlük 11 saate kadarki çalışmalar yönünden örtülü bir denkleştirmenin varlığı kabul edileceğinden, denkleştirmeye esas günlük 11 saati aşan süreler yönünden fazla çalışmanın varlığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği Hukuk Genel Kurulunun istikrar kazanmış 04.05.2006 tarihli ve 2006/9-107-144, 14.06.2006 tarihli 2006/9-374-382, 21.03.2007tarihli ve 2007/9-150-160, 21.03.2007 tarihli ve 2007/9-174-164, 08.07.2007 tarihli ve 2007/9-582-557 ve 19.09.2007 tarihli ve 2007/9588-597 sayılı kararlarıyla yerleşik uygulama haline gelmiştir.
Somut olayda, dosya kapsamından davacının ayda 6 gün 24 saat nöbet tuttuğu nöbet ertesi günler dinlendiği, kalan günlerde ise normal mesaisinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada 1 gün nöbet , 1 gün izin, 5 gün normal mesai şeklinde çalıştığı belirlenmiş olup mesaisi 08-17 yerine talep aşılarak 07-17 arası hatalı şekilde hesaplanmıştır.
Söz konusu çalışma düzenine göre davacının ayda 6 gün 24 saat çalışıp 6 gün dinlendiği kalan 14 gün 08-17 arası normal mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ayda 6 gün, günde 3 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır.
Mahkemece, denetime açık, değerlendirme ve hesaplamalar içeren bilirkişi raporu alınmak sureti ile davacının fazla çalışma alacağı hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davalı şirket vekilleri tarafından davacının ıslah talebine karşı zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Bu durumda, ıslahla talep edilen fazla çalışma,genel tatil ve hafta tatili ücretinin ıslah tarihinden geriye doğru beş yılın dışında kalan ve dava dilekçesinde talep edilen miktardan fazla olan kısmı zamanaşımına uğramıştır. Zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmadan karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yıllık izinlerin kullanıldığını ya da ücretlerinin ödendiğini ispat yükü işverendedir. İşveren bunu yazılı delille ya da yemin deliline dayanmış ise yemin deliliyle ispat edebilir.
Davalı vekilince, “her türlü yasal delil” ifadesiyle yemin deliline de dayanılmış olup, mahkemece davalı vekiline, yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılmaması da hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.