Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/16182 E. 2014/24220 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16182
KARAR NO : 2014/24220
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2012/460-2013/589

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin 30.12.2011 tarihinde davalı şirketin baskıları sonucu ikale ile sözleşmesinin son bulduğunu, müvekkilinin 2010 Şubat ayı ücretinin 7.058,00 TL olduğunu, Mart ayında ücretinin brüt 7.411,00 TL yükseltildiğini, Ocak ve Şubat ayı farklarının ödendiğini, Nisan ayı bordrosunda ücretinin 7.234,00 TL’ye düşürüldüğünü, davalı şirketin yanlış ödeme yaptığı belirterek ödemeyi geri aldığını, 2010 yılı enflasyonunun 6.5 iken müvekkiline %2.5 seviyesinde zam yapıldığını, 2009 yılı performans priminin 2010 yılında kendisine 5.294,00 TL olarak ödendiğini, genel uygulamanın yıllık bir brüt maaş olduğunu, 2010 yılı performans priminin ödenmediğini, 2011 yılı performans priminin de ödenmediğini, temsil ödeneği aylık 300,00 TL iken 2011 Mart ve Nisan aylarında bu ödemenin yapılmadığını, aylık 150,00 litre benzin verilmekte iken bunun 100 litreye düşürüldüğünü, müvekkilinin ağır sürgün baskıları altında ikale imzaladığını ve şirketten ayrıldığını belirterek kıdem tazminatı farkı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile ikale ile iş sözleşmesini sonlandırdığını, ek menfaatten faydalandırıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte performans priminin süreklilik arz eden bir uygulama olmadığını ve bölge müdürlerinin insiyatifinde olduğunu, davacının ücret artışının sehven sisteme girildiğini, daha sonra bu hatadan dönüldüğünü, 35 çalışanın bu şekilde hatalı ücret bordrolarının düzenlendiğini, temsil ödeneğinin statüye göre verildiğini, davacının 26.04.2011 tarihinde Tip 3 sözleşmesine göre atandığından bu hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ücret farkı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı maaşına yapılan zammın davalı işverence yanlış ödeme yapıldığı belirtilerek geri alındığını belirtmiştir. Davalı taraf ise davacıya yapılan ücret zammının sehven yapıldığını, davacı gibi bazı çalışanların ücret bordrolarının hatalı düzenlendiğini, sonra durumun farkedilerek bunun düzeltildiğini savunmuştur. Davalının bu savunması üzerinde durularak gerçek olduğunun anlaşılması halinde, maaş farkı alacağının doğmayacağının kabulü gerekmektedir.
Performans prim alacağı farkı talebi bakımından ise,bu primin takdirinin işverenin insiyatifinde olup olmadığı, süreklilik arz edip etmediği, bu primin yapılan görev ile sıkı bağlantısı olup olmadığı, davacının görev değişikliğinin bu talebine etkisi, sehven yapıldığı belirtilen maaş zammının sonradan düzeltilmesinin bu talebe etkisi olup olmadığı hususlarının tartışılıp değerlendirilmeden sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Benzin ödeneğinin yapılan göreve sıkı sıkıya bağlı ve takdiri idarenin tasarrufuna bağlı bir ödenektir. Bu ödenek makama tahsis edilen bir miktar olup, şahsi alacak değildir. İdare bu ödeneği serbestce takdir edebilir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar irdelenmeden taleplerin kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.