Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/16119 E. 2014/24148 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16119
KARAR NO : 2014/24148
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : Hani Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2012
NUMARASI : 2012/21-2012/92

Hüküm süresi içinde davalı H.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek davalıdan kıdem, ihbar tazminatı ile ücret, ikramiye ve yıllık izin alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının devamsızlık yaptığından bahisle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun’un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalı işyerindeki hizmet süresi boyunca mevsimlik işçi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, mevsimlik işçi ancak bir yıl içindeki çalışmasının on bir ayı aşması durumunda yıllık ücretli izin alacağına hak kazanabilir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, içtihatlara aykırı olarak davacının toplam hizmet süresine göre yıllık ücretli izin alacağının hesaplandığı görülmektedir. Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden davacının 1997 yılında on bir ay çalışmasının bulunduğu anlaşılmakla, davacının sadece bu yıl için yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığının kabulü ile yapılacak hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.