Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/15870 E. 2014/18250 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15870
KARAR NO : 2014/18250
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : İzmir 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2011/429-2013/178

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıya ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak 03.01.2009 tarihinden itibaren 07.00-19.00 veya 19.00-07.00 saatleri arasında fazla mesai yapmak suretiyle çalıştığı halde, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, son aylık net ücretinin 630,00 TL olduğunu beyanla fazla mesai alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirket bünyesinde 01.03.2009-03.08.2011 tarihleri arasında çalıştığını ve özel nedenler ileri sürüp istifa ederek işten ayrıldığını, işyerinde fazla mesai yaptığında, karşılığı fazla mesai ücretlerinin bordrolarda gösterilmek suretiyle ödendiğini, ihtirazı kayıtsız imzalı bordrolar karşısında fazla çalışma ücret talebinin yerinde olmadığını açıklanan nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının fazla mesai ücreti alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.
Dosya içeriğinden davacı işçinin güvenlik görevlisi olarak davalı işyerinde çalıştığı, davalı işverenden 01.03.2009-24.05.2011 tarihleri arasında yapmış olduğu fazla çalışma ücretlerinin tahsilini talep ettiği, mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının haftanın beş günü 07:00-19:00 saatleri arası bir buçuk saat ara dinlenme düşülerek haftada yedi buçuk saat fazla mesai yaptığı kabulü ile hesaplama yaptığı anlaşılmıştır.
Anılan raporda davacının fazla mesai ücreti tahakkuku bulunan imzasız bordrolarda gösterilen ücretlerinin, banka kanalı ile ödendiği davalı tarafından ispatlanmış olup bu aylara ilişkin ödenen fazla mesai ücretlerinin mahsup edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda 01.01.2011-24.05.2011 dönemine dair fazla mesai ücretinin, söz konusu dönemin yirmi altı hafta olduğu kabul edilerek hesaplanması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.