Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/15209 E. 2014/17328 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15209
KARAR NO : 2014/17328
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2009/300-2013/26

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin prim ve ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin ilk fıkrasına göre, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Kanunda ücretin eklerinin neler olduğu müstakilen düzenlenmemiş olmakla birlikte, değinilen maddenin ikinci fıkrasındaki “…banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının..” ibaresi gereğince, ücretin yanı sıra prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörüldüğünden, “prim” ve “ikramiye” ücretin eki olarak 4857 sayılı Kanun’da ifadesini bulmuştur.
Prim, işçinin mal veya hizmet üretiminde daha istekli hale gelmesi ve başarısının artması için işverence ödül niteliğinde verilen ek ödemeler şeklinde tanımlanabilir. Prim ödemesinden amaç, işçinin dava verimli bir şekilde çalışmaya özendirilmesidir.
Prim uygulaması, bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile de kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesi “işyeri şartı” niteliğindedir.
Somut olayda, davacı aylık ücreti dışında yapmış olduğu cironun %1’i oranında prim ödemesi ile çalıştığını iddia etmiş, davalı işveren ise, davacının asgari ücretle çalıştığını ve ayrıca bir prim ödemesi olmadığını savunmuştur. İş sözleşmesinde, davacıya prim ödemesi yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi, imzalı ücret bordrolarından da davacıya prim ödemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacının, prim ödemesi alacağını geçerli delillerle ispatlayamadığı anlaşıldığından, prim ödemesi alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3-4857 sayılı Kanun’un 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Kanun maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
Mahkemece, davacının beş aylık ücret alacağının ödenmediği kabul edilerek belirlenen ücret alacağı hüküm altına alınmış ise de, karar, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Dosya içeriğinden, imzalı ücret bordrolarına göre, davacıya en son Ağustos 2008 dönemine ait ücretinin ödendiği anlaşılmaktadır. Şu halde, davacının, ödenmediği anlaşılan son dört aylık ücretinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
4-Davacı vekili, dava dilekçesi ile müvekkiline 2.425,00 TL tutarında ödeme yapıldığını ikrar etmiş, ancak bu husus mahkemece değerlendirilmemiştir. Yapılacak iş, tespit edilecek ücret alacağından belirtilen miktarın mahsubundan ibaret iken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.