Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/14607 E. 2014/18038 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14607
KARAR NO : 2014/18038
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

MAHKEMESİ : Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2013
NUMARASI : 2012/395-2013/68

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı iş yerinde 01.06.1997 tarihinde bilet satış görevlisi olarak çalışmaya başladığını, davalı işveren tarafından başka bir işçi lehine şahitlik yapması sebebiyle iş sözleşmesinin 23.09.2009 tarihinde haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, ayrıca davacının 29.03.2009 tarihinde muhtar seçildiğini, o tarihten sonra işleri aksatmaya başladığını, ancak müvekkili tarafından işten çıkartılmadığını, daha sonra tüm işleri yürütemeyeceğini belirten davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, müvekkili aleyhine açılan davada yalancı tanıklık yaptığını ve alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının iş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içersinde yer alan bilgi ve belgelere göre, davacı iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederken, davalı işveren ise, davacının muhtar seçilmesi üzerine işleri birarada yürütemeyeceğini belirterek kendi siteği işten ayrıldığını savunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiği gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, davalı işveren tarafından ibraz edilen tutunak ve mahkemece beyanlarına başvurulan tutanak mümzilerinin beyanlarından davacının haklı bir sebep olmadan iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık ise, davacının fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatının dışında ödenmeyen fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin de tahsilini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talebin kabulüne karar verilmişse de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma ücretine esas alınan günlük ve haftalık çalışma süresi açıkça belirtilmediği gibi davalı şahitlerinin beyanları gözönüne alındığında hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı anlaşılamamaktadır. Mahkeme kararı gerekçesinde de bu hususlar açıklanmamıştır. Bu sebeple davacının fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine ilişkin talebi açısından denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması da ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.