Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/14447 E. 2014/23107 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14447
KARAR NO : 2014/23107
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2013
NUMARASI : 2012/991-2013/146

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı ücret alacağı farkı alacağının ödenmesini istemiştir.
Davalı davanın reddi istenmiştir .
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Anayasanın 36. maddesinde, herkesin meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemleri Kanunu’nun 27. maddesinde davanın tarafları, müdahilleri ve yargılamanın diğer ilgilileri kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenme hakkına sahip oldukları, bu hak kapsamında; yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesi ve kararın somut ve açık gerekçelendirilmesi vardır .
Somut olayda, davalı tarafından alt işverenlere davanın ihbarı talep edilmiş, ayrıca delil olarak hizmet sözleşmelerine dayanılmıştır. Davalının ihbar talebi yerine getirilmeli ve ilgili dönemlere ait alt işverenlerde bulunan hizmet sözleşmelerinin getirilmesi gerekirken, açıkça hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiği, davalının savunma araçlarını kullanamadığı, davaya karşı açıklamada bulunma fırsatının tanınmadığı anlaşılmakla usul ve kanuna aykırı verilen kararın bozulması gerekmiştir.
2-İşçinin ücretinin düşürülüp düşürülmediği ve düşürülmüşse aradaki fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davalı Bakanlığa bağlı hastanede alt işverene bağlı olarak veri grubu elemanı sıfatıyla çalışan davacı işçi, ücretinin 2009 yılında haberi olmadan düşürülüğünü belirterek eksik ödenen ücret farkını istemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının ücretinde azalma olduğu anlaşılmaktadır. Dosyaya hizmet sözleşmeleri istenmemiş, zam konusunda ilgili sözleşmelerde hüküm bulunup bulunmadığı mahkemece araştırılmamıştır. Hizmet sözleşmelerinde ücret zammı konusunda hüküm bulunmaması durumunda 4857 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca işçinin rızası olmadan ücrette indirim yapılamayacağı dikkate alındığında, davacı işçinin aldığı ücret ile indirim sonucu ödenen miktar arasındaki farkın çalışılan süreye göre hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. Hizmet sözleşmeleri ilgili alt işverenlerden istenmeli, ücrette meydana gelebilecek artış oranı bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre hesaplama yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.