Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/14196 E. 2014/24267 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14196
KARAR NO : 2014/24267
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 19. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2012/244-2013/168

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, çalışma saatlerinin dışında çok fazla çalışma yaptığını karşılığı olan ücretin ödenmediğini, hafta tatili ve bayramlarda da çalışmaya devam ettiğini, işverenler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı A.. İnş.Taah.Tic. ve Tur. Ltd. Şti vekili, V… İ.. Ltd. Şti. ile aralarında taşeronluk sözleşmesi olduğunu, işçiler üzerindeki yönetim hakkının Viking Petrol üzerinde olduğunu, işveren sıfatının bulunmadığını, davacının istifa etmek sureti ile iş sözleşmesini sonlandırdığını, yapmış olduğu fazla mesailerin bordroya yansıtılarak ödendiğini, tüm bayramlarda çalışmamakla birlikte çalışmış olduğu bayramların karşılığı olan ücretin bordroya yansıtılarak ödendiğini, hafta tatili çalışması alacağı bulunmadığını, işyerinde aralıksız yirmi gün çalışma on gün dinlenme şeklinde çalışılarak denkleştirme esasının uygulandığını, davacının tüm kanuni haklarını aldığına ilişkin olarak ibraname verdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı V… İ.. Ltd. Vekili, davacının iş sözleşmesine istifa etmek sureti ile son verdiğini, bu sebeple kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, işyerine yirmi gün çalışılıp on gün dinlenme şeklinde çalışma düzeninin olduğunu gece işçileri iki saat gündüz işçileri üç saat yemek arası verdiklerini, günde dört kez onbeşer’er dakika çay molası kullandıklarını, çalışma sürelerinin kanuni sınırlar içerisinde olduğunu, buna rağmen fazla mesai yapılması halinde bordroya yansıtılarak ödendiğini, bayram çalışması yapmış olması halinde karşılığı olan ücretin ödenmediğini, yirmi gün çalışıp on gün tatil yapması sebebi ile hafta tatili alacağı bulunmadığını kaldı ki tüm hak ve alacaklarını aldığına dair ibraname verdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Öncelikle davacının çalışma şekli netleştirilememiştir. Davalı taraf davacının çalışmasının yirmi gün çalışma on gün dinlenme şeklinde olduğunu savunmuştur. Davacı şahitlerinin beyanı da bu doğrultudadır. Bu durumda yirmi günlük çalışmanın sürekli işyerinde mi geçtiği, gece çalışması olup olmadığı, vardiyalı çalışma olup olmadığı, vardiya dışında kalan işçilerin fiilen çalışıp çalışmadığı, serbest zaman kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, gece çalışması var ise gece çalışmasında yedibuçuk saati aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi olmadan fazla mesai sayılması gerektiği hususları değerlendirilerek fazla mesai ücreti alacağının bulunup bulunmadığı hesaplanmalıdır.
Hafta tatili ücret alacağı ile ilgili olarak ise; davacının çalışmasının yirmi gün çalışma on gün dinlenme şeklinde olduğunun kabul edilmesi halinde davacının yirmi günlük çalışma süresine göre iki hafta tatilinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Hafta tatili ücret alacağının bu şekilde hesaplanması gerekir.
3-Hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından yapılan takdiri indirimin oranı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu sebeple mahkemece hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından takdiri indirim yapılması yerinde ise de daha yüksek bir oranda indirim yapılması gerekirken indirim oranının %10 ile sınırlı tutulması hatalı olmuştur. Davacı ile aynı şekilde çalışan ve karar bağlanan emsal dosyalarda uygulanan takdiri indirim oranı olan %30 oranı dikkate alınarak takdiri indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.