Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/1417 E. 2014/252 K. 17.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1417
KARAR NO : 2014/252
KARAR TARİHİ : 17.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2012
NUMARASI : 2010/352-2012/681

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 03.03.2003-03.03.2010 tarihleri arasında en son aylık 1.600,00 TL net ücretle çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının işverence ödenmediğini bildirerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili, genel tatil ücreti ile ücret alacağından faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davacı vekili; davacının 18.03.2003 tarihinde işe başladığını, iş akdinin 09.04.2010 tarihinde devamsızlık nedeniyle haklı gerekçeyle feshedildiğini, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunmadığını savunarak haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı neden yokken davalı işverence feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı bağlamında fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davalı işveren gerçek kişi işveren olup, küçük ölçekli bir işletmede iplik ticaretiyle uğraşmaktadır. Davalının yeminli mali müşavirle yaptığı sözleşmelerle defter tutma ve bir kısım muhasebe işlerinin yaptırıldığı görülmektedir. Davacının ise muhasebe işinde çalıştığı tartışmasızdır. Bilirkişi tarafından davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının fazla çalışma süresi tespit edilmiş ise de, davacı tanıklarının davalıyla aralarında yargıya intikal eden davalar mevcuttur. Bu itibarla salt bu tanıkların beyanlarına göre fazla çalışma sürelerinin hesaplanması hatalı olmuştur. Davalının da bu yönde talebi olduğu göz önünde bulundurulduğunda bilirkişi tarafından işyeri belgeleri de yerinde incelenerek davalının iş yerinde fazla çalışmayı gerektirir bir iş hacmi bulunup bulunmadığı belirlenip tüm deliller birlikte değerlendirdikten sonra davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, yapmış ise ne kadar yaptığı belirlenip fazla çalışma talebi hüküm altına alınmalıdır. Bunun yapılmayarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.