Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/14169 E. 2014/17236 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14169
KARAR NO : 2014/17236
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2012
NUMARASI : 2011/550-2012/1488

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 2008 ve 2011 yılları arasında davalı bünyesinde çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı taraf duruşmalara katılmamış ve beyanda bulunmamıştır.
Mahkemece bilirkişi hesaplaması doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar , davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanun’un uygulanması için çıkarılan Tüzük hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkim kendiliğinden denetlemelidir. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
Dosya içeriğine göre , davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği için çıkartılan davetiye, güvenlik memuru Hüseyin Bülbül imzasına tebliğ edilmiş ve yargılamaya davalı tarafın yokluğunda devam edilerek hüküm kurulmuştur. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde, tüzel kişi adına tebligat almaya yetkili kişinin mutat iş saatinde, işyerinde bulunmaması durumunda , tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi sürekli çalışan memur yada müstahdemlerinden birine tebliğ yapılabileceği, ancak bu kişilerinde bulunmaması durumunda bu husus tebliğ mazbatasında belirtilerek o yerdeki diğer bir memur yada müstahdeme tebligat yapılabileceği vurgulanmıştır. Somut olayda bu husus belirtilmeden güvenlik memuruna yapılan tebligat usulsüzdür. Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılarak savunma ve delillerini bildirme hakkı tanındıktan sonra yargılamaya devam edilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, 12/06/2014 günü oybirliği ile karar verildi.