YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14020
KARAR NO : 2014/16944
KARAR TARİHİ : 11.06.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2013
NUMARASI : 2011/1247-2013/246
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 01.11.1991-21.07.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde apartman görevlisi olarak çalıştığını, görevlerini layıkıyla yerine getirdiğini, 2008 yılına kadar kömürlü yakıt sistemi sebebiyle haftanın yedi günü 2008 yılından sonra haftanın altı günü 07:00-21:00 saatleri arasında çalıştığını, net 850,00 TL ücret aldığını, ücretinin asgari ücret üzerinden gösterildiğini, apartman yönetimi değişikliğinden sonra haksız ve hukuka aykırı şekilde mobbing uygulanmak suretiyle işten çıkartıldığını, yönetim değişikliğinden on gün sonra müvekkilinin yıllık izinde iken iş sözleşmesinin feshedildiğini, ancak genel kurulun 19.06.2011 tarihli oybirliği ile işine devam etmesi yönündeki karar karşısında yöneticiliğin böyle bir yetkisinin bulunmadığını, sonrasında 18.07.2011 tarihli ihtarname ile müvekkilinin haksız olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 01.11.1995-21.07.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, davacının tutanak altına alınan davranışları sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinin feshine ilişkin bildirimin 21.07.2011 tarihinde davacıya ulaştığını, bu tarih itibariyle davacının izinde olmadığını, davacının 2008 yılına kadar sabah 07:00-08:00 saatleri arasında öğlen 12:00’de ve akşam 18:00’de kömür hizmeti verdiğini, pazar günleri bir saat ekmek servisinin olduğunu, 31.05.2008 tarihine kadar yaptığı fazla mesai ücretlerinin ödendiğini, her yıla ait kıdem tazminatlarının ödendiğini, yıllık izin ücretlerinin ödendiğini, bayram tatillerinde çalıştığında bayram harçlığı olarak ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflara arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai alacağının bunulup bulunmadığı noktasındadır. Davacı 2008 yılına kadan kömürlü yakıt sistemi sebebiyle haftanın yedi günü 2008 yılından sonra haftanın altı günü 07:00-21:00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının 2008 yılına kadar 07:00-08:00 saatleri arası öglen 12:00’de ve akşam 18:00’de saatlerinde kömür hizmeti verdiğini belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı sitede 2008 Mayıs ayında doğalgazlı ısınma sistemine geçildiğinden bu döneme kadar fazla mesai alacağının hesaplanacağı belirtilmiş ve bu dönemde yaz-kış ayrımı yapmadan davacının haftalık onsekiz saat fazla mesai yaptığı belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi tarafından kömürlü ısınma döneminde fazla mesai alacağının hesaplanması doğru ise de bu dönemde kışın davacının fazla mesai yaptığı anlaşılmasına göre yaz-kış ayrımı yapmaksızın hesaplama yapılması hatalıdır. Hal böyle olunca davacının belirtilen dönemde fazla mesai alacağının hesaplanmasında yaz-kış ayrımı yapılarak kışın fazla mesai yaptığının kabulü ile hesaplama yapılması gerekli iken mahkemece hatalı değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu davacının ulusal bayram genel tatil alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bayram harçlığı adı altında davalı işverence yapılan ödemeler ulusal bayram genel tatil alacağından mahsup edilmemiştir. Dosyada bulunan gider pusulaları incelendiğinde davacıya bayram ücreti ve bayram harçlığı adı altında ödemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan bu ödemelerin hesaplanan ulusal bayram genel tatil alacağından mahsup edilmesi gereklidir. Ayrıca davacının, bilirkişi raporuna göre gerçekleşen ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağına hükmolunmuş ise de, hastalık, izin veya mazeret izni gibi sebeplerle çalışmadığı günler olabileceği dikkate alınmadan, söz konusu alacaktan takdiri indirimi yapılmaması da hatalıdır. Hal böyle olunca mahkemece ulusal bayram genel tatil alacağından davalı işverence yapılan ödemeler mahsup edilmeden ve takdiri indirim yapılmadan karar verilmesi hatalı olup bu durum ayrı bir bozma gerekçesi olmuştur.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.