Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/13723 E. 2014/17990 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13723
KARAR NO : 2014/17990
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2013
NUMARASI : 2011/520-2013/239

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre, dava dilekçesinde ihbar-kıdem tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ayrı ayrı miktar gösterilerek talep edildiği, dava harcının da buna göre yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında davacı vekili 06.03.2012 havale tarihli dilekçesi ile talebi açıkladığını belirterek, başlangıçta harcı yatırılmış alacak miktarı ile aynı toplama ulaşan seviyede, ancak ilave olarak yıllık izin ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti isteklerini de eklemiş, hükme esas bilirkişi raporunda buna göre hesaplama yapılmıştır. Davalı vekili, ıslah üzerine verdiği 08.04.2013 tarihli dilekçesi ile davacı vekilinin talebi genişletmesine muvafakat etmediklerini bildirmiştir.
Yıllık izin ücreti, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları hususunda usulüne uygun şekilde açılmış bir dava mevcut değildir. Davacı vekilinin açıklama mahiyetindeki dilekçesi ile dava dilekçesinde istenmeyen alacak kalemlerinin talep edilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141. maddesinde ifadesini bulan iddiayı genişletme yasağı kapsamında karşı tarafın açık muvafakatına bağlı olup davalı vekilinin bu yönde muvafakatları olmadığına dair beyanı nedeniyle söz konusu alacaklar hakkında karar verilemez. Mahkemece bu alacaklar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.