Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/13324 E. 2014/15700 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13324
KARAR NO : 2014/15700
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

MAHKEMESİ : İzmir 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2013
NUMARASI : 2011/773-2013/293

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde Mart 2006-27.04.2010 tarihleri arasında taşçı ustası olarak kesintisiz çalıştığını ve çalışma süresi boyunca haftanın altı günü, yaz aylarında (Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ) 07:30 – 21:00 saatleri arasında, kış aylarında ise 08:00 – 18:00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatili kullandığı cuma günleri de ayda en az iki gün çalıştığını, dini bayramlar dışındaki bütün genel tatillerde çalıştığını, buna karşın fazla çalışma ücretleri ile hafta tatili ve genel tatil ek ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, izin ücretinin de ödenmediğini, aylık ücretinin net 1.600,00 TL. olduğunu, işverence ayrıca üç öğün yemek ve barınma sağlandığını, ücretlerinin asgari ücret kısmının bankaya yatırılmak suretiyle, kalan kısmın ise elden ödendiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi, gerçek ücretlerinin bordrolara yansıtılmaması, düzensiz ödenen düşük bir ücretle çalıştırılması gibi olumsuzlukların sona erdirilme talebinin kabul edilmemesi üzerine iş sözleşmesini 27.04.2010 tarihinde haklı sebeple feshettiğini belirterek ödenmeyen kıdem tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, yıllık ücretli izin, genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının taş kırma işçisi olarak Sosyal Güvenlik Kurumu ve davalı işyeri kayıtlarında görünen sürelerde ve ücretle çalıştığını, çalışma şartlarının insanileştirilmesi talepleri sonuç vermeyince iş sözleşmesini feshettiği iddiasının da doğru olmadığını, başka bir taş ocağında iş bulduğu için işten ayrıldığını, davalı işyerinde çalışan taş kırma işçilerinin genellikle başka şehirlerden geldiklerini ve yataklı olarak çalıştıklarını ve memleketlerindeki işleri ve düğün, bayram ve benzeri sebeplerle işyerinden sıkça ayrıldıklarını ve yeniden işlerine döndüklerini, davacının da bu durumda olduğunu, davalı işyerinde yapılan işin açık havada taş kırma işi olduğunu, yaz aylarında aşırı sıcaklar, kış aylarında ise soğuk ve yağmur gibi olumsuz hava şartlarının çalışmayı zorlaştırdığını, bu sebeple günlük yedibuçuk saatlik çalışma süresinin tamamlanması şartıyla, çalışanların
çalışma saatlerini esnek olarak kullanmalarına izin verildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti taleplerine karşı zaman aşımı definde bulunduklarını iddia ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı işverenlikte 08.04.2006- 15.04.2010 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığı kabul edilerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, hafta tatili ile genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olarak davalıya ait işyerinde taş kırma ustası olarak çalışmakta olan davacının hizmet süresine ilişkin olarak hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 08.04.2006- 15.04.2010 tarihleri arasında kesintisiz olarak 1468 gün çalıştığı kabul edilerek işçilik alacakları hüküm altına alınmışsa da, dosya içeriği ve davacının yaptığı işin niteliği gözetilerek, davacının hizmet döküm cetvelinde bildirilen sürelerde çalıştığının kabulü gerekirken aralarında menfaat birliği bulunan davacı şahitlerinin beyanları ile sonuca gidilmesi ve bu sonuç çerçevesinde davacının hizmet süresinin kabulü hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işçi aylık net 1.600,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı taraf davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Davacıya ait ücret bordroları ibraz edilmiş olup, imzasız 2010 yılı Nisan ayı bordrosuna göre davacının aylık ücretinin brüt 750,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan emsal ücret araştırması kapsamında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü emsal ücreti aylık 1.200,00TL olarak bildirmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının en son aylık net 1.600,00 TL (brüt 2.234,95 TL) ücret aldığı, kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Davacının ücreti konusunda mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda emsal araştırmasının dikkate alınmamasının isabetsiz olup, davacının ücretinin emsal taş kırma ustası için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bildirdiği 1.200,00 TL aylık ücret üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
4-Mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının fazla mesai alacağı hesaplanırken işin niteliği gereği açıkta çalışılması gözetilerek yaz ve kış dönemi dikkate alınarak hesaplama yapıldığı halde hafta tatili ücreti hesaplanırken bu hususun dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.