Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/13316 E. 2014/15694 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13316
KARAR NO : 2014/15694
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2010/280-2013/156

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 04.04.1998-20.04.2007 tarihleri arasında en son 2.000,00 TL net ücretle davalı işyerinde şantiye şefi olarak çalıştığını, emeklilik sebebi ile işten ayrıldığını, ödenmeyen kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret ve asgari geçim indirimi alacakları olduğunu beyan ederek davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının şantiye şefi ve sorumluluk sahibi olduğunu, emeklilik tarihinin 31.01.2007 tarihi olduğunu, davacının emeklilik tarihinden sonra da çalıştığını, müvekkilinin taşeron firma olduğu inşaat hafriyat ve moloz atıklarının belediye tarafından belirlenen ruhsatlı döküm alanına taşıma ve boşaltma işini üstlendiğini, kamyon şoförlerinin yasal döküm alanına döküm yapmayarak bedeli karşılığı olan döküm fişlerini döküm alanı görevlisine teslim etmediğini, şantiye şefi olan davacının denetim görevini yapmayarak sorumluluğunun gereğini yapmadığını, yüklenici şirket tarafından işin durdurulduğunu ve şirketin zarara uğradığını, bu sebeple davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek taleplerinin reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının kıdem tazminatı, ücret ve yıllık ücretli izin alacaklarının kabulüne asgari geçim indirimi alacağının ise reddine karar verilmiştir
Karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı işçi aylık net 2.000,00 TL ücretle çalıştığını iddia ettiği, davalının bu ücreti kabul etmediği, davacıya ait 2007 yılı Ocak ayı ücret bordrosunda aylık brüt ücretin 1.500,00TL olduğunun belirtildiği, dinlenen davacı şahitlerinden Perihan Ekmekçi “..davacı en son 2.000,00 TL maaş alıyordu…”, diğer davacı şahidi A. K. “brüt 1.500,00 TL ücret bordroda gözüküyordu, eline brütün neti maaş olarak geçmekte idi…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Emsal ücret araştırması yapılmamıştır.Aylık ücret miktarı konusunda ispat yükü davacıda olup davacı şahitlerinden birisinin bu hususta işyeri kayıtlarını doğrular nitelikte beyanı karşısında şahit beyanlarında çelişki bulunduğu bu sebeple yukarıda açıklanan şekilde emsal ücret araştırması yapılarak sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3-HMK.’un 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Dava dilekçesinde davacı işçi açıkça son üç yıla ilişkin yıllık ücretli izin alacağını talep ettiği halde karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının tüm hizmet süresince hak etmiş olduğu yıllık ücretli izin alacaklarının hesaplandığı anlaşılmıştır. Hal böyle iken yıllık ücretli izin konusunda davacının talepleri aşılarak karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.