Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/12829 E. 2014/21224 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12829
KARAR NO : 2014/21224
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2012
NUMARASI : 2010/692-2012/403

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verildikten sonra, davalı vekili tarafından verilen 19.03.2013 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesiyle 28.03.2013 tarihli ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş ek karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi hükmüne göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen son adresine yapılır, ayrıca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından ticaret sicilinde kayıtlı adresine bu madde uyarınca tebligat yapılabilir.
Somut olayda mahkemece, gerekçeli karar evrakı Bursa Ticaret Sicil Memurluğu 11.05.2011 tarihli yazısında bildirilen “O.. Cad. G.. Sk. F..Ap. Kat:1.. No:. Osmangazi/Bursa” adresine Tebligat Kanunu’nun ‘nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Ancak adı geçen yazıda ayrıca davalının tasfiye haline olduğunun belirtildiği, davalı kooperatifin 28.06.2009 tarihinde tasfiyeye geçtiği, tasfiye memurluğuna “H.. Mah. K.. Cad. Y.. Kahraman Ap. No:1.. Mudanya/Bursa” adresinde mukim İ.. G.. K..’nun atandığına dair üç kez ilan yapıldığı davalı vekili tarafından ibraz edilen ticaret sicil gazete suretlerinden anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilan tarihlerinden sonra artık ticaret sicil gazetesinde belirtilen tasfiye memuruna tebligat yapılması gerekecektir.
Açıklanan nedenlerle davalıya yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olup, davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, buna ilişkin ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde belirtilen hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Kamu düzeni ile ilgili olan bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın davanın taraflarına usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Dosya içeriğine göre, dava dilekçesinin, davalı şirketin tasfiye haline geçmeden önceki son adresine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, keza gerekçeli kararın da yukarıda açıklandığı üzere usule aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edilmesi 6100 sayılı Kanun’un 122. maddesi gereğidir. Mahkemece yapılması gereken iş bu madde uyarınca taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, anılan eksiklik tamamlanmadan yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair sebeplerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.