Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/12748 E. 2013/13562 K. 04.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12748
KARAR NO : 2013/13562
KARAR TARİHİ : 04.06.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ……. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin davalı işverence haklı sebep olmadan feshedildiğini, sözleşmenin 5. maddesi uyarınca belirlenen süreden önce fesih sebepiyle müvekkilin 50.000,00 TL tutarında cezai şart alacağına hak kazandığını beyanla, anılan alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin müvekkili işverence haklı sebeple feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin, hak kazandığı cezai şart alacağı miktarı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Cezai şart, mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 158.–161. maddeleri arasında; yürürlükteki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İş Kanunlarında konuya dair bir hükme yer verilmemiştir. İş hukuku açısından Borçlar Kanununun sözü edilen hükümlerini uygunlamakla birlikte, Dairemizce bazı yönlerden İş hukukuna özgü çözümler üretilmiştir. İş hukukunda “İşçi Yararına Yorum İlkesi”nin bir sonucu olarak sadece işçi aleyhine yükümlülük öngören cezai şart hükümleri geçersiz sayılmış ve bu yönde yerleşmiş içtihatlar öğretide de benimsenmiştir.
Eldeki davaya uygulanacak, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 161/son maddesinde, fahiş cezai şartın hakim tarafından tenkis edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde, sözleşmenin belirlenen on yıllık süreden önce işverence feshi halinde, işverenin işçiye 50.000,00 TL tutarındaki cezai şart miktarını ödeyeceği hükme bağlanmıştır. İşyerinde çalışan kişi sayısının otuzdan az olması sebebiyle, davacı işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddelerinde düzenlenen iş güvencesi hükümleri kapsamında bulunmadığı sabittir. Bu hususla birlikte iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiğinin kanıtlanamadığı nazara alındığında, cezai şart alacağı talep edilebilir ise de, işçinin talep edebileceği cezai şart miktarının üst sınırı, sözleşmede belirtilen miktarı geçmemek şartıyla, iş güvencesi kapsamında olsaydı, hüküm altına alınabilecek işe başlatmama tazminatı miktarıdır. Bu doğrultuda, davacının kıdemine göre, talep edebileceği cezai şart miktarının üst sınırı işçinin dört aylık ücreti tutarıdır. Anılan sebeple, 818 sayılı Borçlar Kanunun 161/son maddesi nazara alınarak, belirtili usulde yapılacak değerlendirmeyle, cezai şart alacağı hüküm altına alınmalıdır. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi