Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/12665 E. 2014/16967 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12665
KARAR NO : 2014/16967
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2010/1013-2012/1065

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde çalıştığını, ödenmeyen fazla mesai ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, fazla çalışmanın mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, müfettiş raporuna göre hesaplanan haftalık 7.5 saat fazla çalışma alacağından hakkaniyet indirimi yapılmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Hukukumuzda normal çalışma süresi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre; genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Fazla çalışmalar ve fazla sürelerle çalışmalar 4857 sayılı Kanun’un 41-43. maddeleri ile İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinde düzenlenmiş olup, fazla çalışma; kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır.
4857 sayılı Kanun’da fazla çalışmanın ispatı ile ilgili olarak özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sebeple fazla çalışmanın ispatında ispat yükü genel hükümlere tabidir. Dolayısıyla fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi kural olarak bu iddiasını, fazla çalışma yaptığı gün ve saatleri ispat etmek zorundadır. Fiili bir olgu sözkonusu olduğundan, kural olarak işçi, fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir, tanık da dinletebilir.
Fazla çalışmanın yazılı belgelere, işveren kayıtlarına veya kesin delile değil, tanık anlatımına dayalı olması durumunda, mahkemece fazla çalışma yapılan süreler tespit edilirken; işçinin uzun süre her gün fazla çalıştırılmasının hayatın olağan akışına ve insan doğasına uygun düşmeyeceği, yaşam tecrübelerine göre hiç hastalanmadan veya evlenme, ölüm, doğum, özel işleri gibi mazereti çıkmadan yıllarca sürekli çalıştığının kabul edilemeyeceği, işyerindeki üretim faaliyeti ve işçinin üstlendiği işin niteliği dikkate alınmadan sürekli iş gördürüldüğünün varsayılamayacağı, işçinin ara dinlenmesi, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde hiç dinlenme hakkını kullanmadan çalıştığının düşünülemeyeceği gözönünde tutularak, belirlenen fazla çalışma süresinden hakkaniyet indirimi yapılması gerekip gerekmediği değerlendirilmelidir.
Somut olayda davacının fazla çalışma alacağı müfettiş raporlarına dayanılarak hesaplanmıştır. Fazla çalışma ücreti hesabının İş Müfettişi raporundaki tespitlere dayanması sebebiyle mahkemece indirime gidilmemesi ise hatalıdır. Çünkü, fazla çalışmanın işçinin işe giriş çıkış saatlerini gösteren kayıtlara dayalı olarak hesaplanmadığı açıktır. Dosyada mübrez İş Müfettiş tutanağının tanık beyanları dikkate alınarak oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple hesaplanan fazla çalışma ücretinde takdiri indirime gidilmesi gerekirken yazılı şekilde indirim yapılmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.