Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/12601 E. 2014/21325 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12601
KARAR NO : 2014/21325
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2013/155-2013/47

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin davalı işçi tarafından süre bitiminden önce feshedildiğini ileri sürerek, cezai şart tazminatı veya terditli olarak ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, hemşire olarak çalıştığını, yaptığı işin sürekli bir iş olduğunu, dolayısıyla belirsiz süreli sözleşmenin çalışma koşullarının ağırlığı ve istikbalde iş garantisi isteği ile haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının yaptığı iş itibariyle belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif nedenin bulunmadığı, bu sebeple sözleşmenin belirsiz süreli sözleşme olarak kabul edilmesi gerektiği, böylece cezai şartın yasal koşullarının oluşmadığı, ayrıca davacının istifa dilekçesinde gerekli görülürse bir süre daha işine devam edeceğini belirtmesi sebebiyle ihbar tazminatından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davacının cezai şart veya ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususu tartışmalıdır.
Dosya içeriğine göre, davalı işçi ile işveren arasında bir yıllık belirli süreli hizmet sözleşmesi imzalandığı ve işçinin bu süre bitmeden istifa ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının öncelikli talebinin cezai şart tazminatı olması sebebiyle davalının çalıştığı süre ile çalışmadığı süre dikkate alınarak bir oranlama yapılmalı çalışılmayan süreye denk düşen cezai şart alacağı hüküm altına alınmalı ve gerekli görülürse 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda öngörülen takdiri indirim hususu da değerlendirilmelidir. Yanlış değerlendirme ile davalı işveren yararına cezai şart tazminatına hükmedilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.