Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/12303 E. 2014/23616 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12303
KARAR NO : 2014/23616
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Sakarya İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2012/151-2013/217

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı Sağlık Bakanlığı avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının izin bitiminde işe başlamadığını devamsızlık sebebi ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının şahit beyanlarına göre kendi isteği ile işten ayrıldığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatının reddine, ispatlayamadığı için fazla çalışma alacağının reddine, genel tatillerde çalışması sebebi ile genel tatil alacağının kabulüne karar verildi.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı Sağlık Bakanlığı avukatları temyiz etmiştir.
Gerekçe:
A-)Davacı temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen ondört saat çalışabileceğinin kabulü gerekir.
Somut olayda, dosya kapsamından davacının yirmidört saat çalışma – yetmişiki saat dinlenme esası ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kırkbeş saati aşan çalışması bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi ise doğru olmamıştır. Sözkonusu çalışma düzenine ve Dairemiz uygulamasına göre yirmidört saat çalışılan günler için; yapılan işin niteliği ve işyerinin özelliğine göre bu tür çalışanların uyku ve diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan zaman dilimi gözetildiğinde, çalışmanın günde en fazla ondört saat sürdürülebileceği, 4857 sayılı İş Kanunu’nun göre bu durumda günlük onbir saate kadarki çalışmalar yönünden örtülü bir denkleştirmenin varlığı kabul edileceğinden, denkleştirmeye esas günlük onbir saati aşan süreler yönünden fazla çalışmanın varlığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği Hukuk Genel Kurulunun istikrar kazanmış 04.05.2006 tarihli ve 2006/9-107-144, 14.06.2006 tarihli 2006/9-374-382, 21.03.2007 tarihli ve 2007/9-150-160, 21.03.2007 tarihli ve 2007/9-174-164, 08.07.2007 tarihli ve 2007/9-582-557 ve 19.09.2007 tarihli ve 2007/9588-597 sayılı kararlarıyla yerleşik uygulama haline gelmiştir.
Davacının bir hafta içinde yirmidört saat çalışma yaptığı günler için 14’er saat çalıştığı kabul edilerek onbir saat üzeri olan 3’er saatin fazla mesai olarak kabul edilmesi gerekir.
Mahkemece, denetime açık, değerlendirme ve hesaplamalar içeren bilirkişi raporu alınmak sureti ile davacının fazla çalışma alacağı hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
B-)Davalı temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 427., 432. maddeleri uyarınca REDDİ GEREKİR.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.