Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/11984 E. 2014/13506 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11984
KARAR NO : 2014/13506
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2010/456-2013/164

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı şirket ile akdedilen 30.12.2008 başlangıç tarihli hizmet sözleşmesi uyarınca dahiliye uzmanı olarak çalışmaya başladığını, aylık maaşının sözleşmede net 9.000,00 TL olduğunu, işverenin Ekim 2009 maaşını, 3.309,00 TL eksik ödediğini, bunu yanı sıra 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında çalışmasına karşı 600,00 TL olan fazla mesai ücretinin de ödenmediğini, davalı işverenin 24.11.2009 tarihinde iş akdini haksız ve kötüniyetli olarak tek taraflı feshettiğini, eksik ödenen Ekim 2009 bakiye maaşı ve 29 Ekim tarihindeki fazla mesai alacağının tahsili için Malatya 6. İcra Müdürlüğünün 2009/7630 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali ile davacı lehine alacağın %40’ndan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının şirketlerince işletilmekte olan hastanede dahiliye uzmanı olarak çalıştırılmak üzere anlaşıldığını, sözleşmenin 30.12.2008 tarihinden geçerli olmak üzere 2 yıl süreli olduğunu, davacının Kasım 2009’a kadar çalıştığını ve Kasım 2009 tarihinde yapılan görevlendirmelere uymaması nedeniyle iş akdinin fesih edildiğini, davacının hiçbir alacağı olmamasına rağmen alacağı olduğu iddiasıyla üç defa ilamsız icra takibi yaptığını davacı ile şirketleri arasındaki iş akdine göre davacının brüt maaşının 9.000,00 TL olup, kanunen yapılması gereken vergi ve kesintiler düşüldükten sonra her ay net 6.000,00 TL dekontlarla davacının hesabına yatırıldığını, ayrıca davacının her ay imzaladığı bordrolarla maaşını aldığını teyit ettiğini, davacı tarafından Malatya 6.İcra müdürlüğünün 2009/7630 sayılı takip dosyası ile yaptığı icra takibinde talep ettiği 3.909,00 TL bakiye ücret ve bayram mesaisi alacağı iddiasının asılsız olduğunu, davacının maaşlarının tamamının banka aracılığıyla ödendiğini, davacının verilen görevleri yapmadığı için iş akdi feshedildiğinden ve açtığı işe iade davasında da haksız bulunarak davası reddedildiğinden, şirkete zarar vermek amacıyla sürekli icra takibi ve davalar açtığını belirterek, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi ile %40 tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştır.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu sonrasında davanın reddine asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında kötüniyet tazminatı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanı sıra, alacaklı davacının ayrıca kötü niyetli olması da gerekir. Başka bir deyişle, davacı alacaklı icra takibi yapmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Dava konusu olayda, taraflar arasında ücretin net veya brüt olup olmadığı hususunun tartışmalı olduğu, bu konunun araştırılmasının gerektiği ve davacının kötü niyetli olduğu davalı tarafından ispat edilmediği gibi buna ilişkin dosyada herhangi bir delil de bulunmamaktadır. Bu durumda davacı aleyhine kötü niyet tazminatı şartlarının oluştuğu kabul edilemez. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.