YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11977
KARAR NO : 2014/13501
KARAR TARİHİ : 20.05.2014
MAHKEMESİ : İzmir 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2006/1023-2012/834
Hüküm süresi içinde davalı A.. I.. tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkeme tarafından davalının temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesi ile davalı A.. I.. vekilinin temyiz istemi, 02.05.2013 tarihli ek karar ile reddedilmiştir. Temyiz isteminin reddine ilişkin verilen ek karar davalı tarafça süresi içerisinde temyiz edilmiştir
Mahkemece, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadığı anlaşılmasına göre temyiz isteminin reddine ilişkin yerinde olmayan ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, davalılardan M.. Ö..’ın, müvekkili şirkette sekiz yıldan fazla bir zamandır çalışmakta iken diğer davalı arkadaşı ile birlikte anlaşarak 20.07.2001 gecesi çalışmakta olduğu işyerinin kasasında bulunan 11.172,00 Alman Markı, 887,00 Amerikan Doları, 1.400,00 Fransız Frangı ve 2.444.000.000 TL’sını aldığını, davalı M.. Ö…’ın içerisine düştüğü ekonomik durum nedeniyle bu işi yaptığını itiraf ettiğini, alınan paraların Merkez Bankasının döviz cinsinden mevduatlara uyguladığı en yüksek faiz oranı ile Türk Lirasına Merkez Bankasının ticari kredilere uygulanan temerrüt faizi ile birlikte hesaplanarak davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı M.. Ö.. vekili, davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan alacak davasını kabul etmediklerini, müvekkilinin gümrükleme işleriyle ilgili olarak davacı şirketten alacağı olduğunu, ayrıca 12.000.000.000 (Eski Rayiç) TL prim alacağını ve bu parayı tahsil etmek amacıyla parayı aldığını ve alacağına karşılık sadece 5.250.000.000 (Eski Rayiç) TL aldığını, polislere 330.000.000 (Eski Rayiç) TL ile altınları teslim ettiğini, dava dilekçesinde iddiaları kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı A.. I.. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Davalı A.. I.. vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.
Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde belirtilen hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Kamu düzeni ile ilgili olan bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın davanın taraflarına usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Dosya içeriğine göre, görevsiz mahkeme tarafından davalı A.. I..’a dava dilekçesinin tebliğ edildiği, sonrasında görevli mahkemenin bu adrese Tebligat Kanunu 35. maddeye göre duruşma günü tebliğ ettiği, kural olarak görevsiz mahkeme tarafından yapılan usul işlemlerinin geçerli olmadığı gözetilmeden ve davalının adresi araştırılmaksızın görevsiz mahkeme tarafından yapılan usul işlemine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu anlaşılmış, duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair sebeplerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.05.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.