Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/11419 E. 2014/12656 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11419
KARAR NO : 2014/12656
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Denizli 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2009/697-2013/104

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ve prim alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, davacının, aylık ücreti içinde fazla çalışma ücretinin bulunduğuna dair sözleşme hükmünün bulunduğu, yılda 270 saati aşan bir çalışması olduğu kabul edilse bile yapılan fazla mesainin prim olarak ödenen yüklü ödemelerle karşılandığı ve çalışma saatlerini kendisinin tespit ettiği gerekçesiyle fazla çalışma ücreti talebi reddedilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
Genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan işçiler yönünden prim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı araştırılmalıdır. İşçiye ödenen satış priminin, fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekir. Bu anlamda, mahkemece, açıklanan hususlar üzerinde durulmalı, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak varsa fazla çalışma alacağının temel ücrete göre hesaplanmalı ve çıkan sonuca göre, prim ödemeleri bu fazla çalışmayı karşılıyorsa fazla çalışma alacağı isteminin şimdiki gibi reddine, ancak davacıya ödenen primler hesaplanan fazla mesai ücretini tam olarak karşılamıyorsa bakiye fazla çalışma ücreti isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.