Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/11414 E. 2014/22997 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11414
KARAR NO : 2014/22997
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2013
NUMARASI : 2011/1049-2013/206

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 04.03.2010-17.08.2011 tarihleri arası tır şoförü olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiğini, müvekkilinin fazla mesai yaptığını, dini ve milli bayramlarda çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, aylık ücretinin net 1.100,00 TL olduğunu, işverenin asgari geçim indirimini ödemediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi ücretlerinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının istifa ederek işten kendisinin ayrıldığını, fazla mesai ve hafta tatili alacağının bulunmadığını, davacının aylık ücretinin 730,01 TL olduğunu, asgari geçim indirimi alacağının ödendiğini, yıllık iznini kullandığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği değerlendirilerek, davacının asgari geçim indirimi ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve yıllık ücretli izin alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshi noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında davacı işçinin 04.03.2010-17.08.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde şoför olarak çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kendisine ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, davalı tarafça dosyaya ibraz edilen istifa dilekçesine göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yersiz olduğu savunulduğu, davacı tarafından düzenlendiği kabul edilen istifa dilekçesine mahkemece itibar edilmeksizin iş sözleşmesinin davacı tarafından iş koşullarının ağırlaşması gerekçesiyle haklı nedenle feshinin kabul edilerek davacı lehine kıdem tazminatına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, açıkça kendisi tarafından düzenlendiğini kabul ettiği istifa dilekçesi ile iş sözleşmesini feshetmiştir. Mahkemenin davacının haklı feshe gerekçe olarak gösterdiği iş koşullarında meydan gelen ağırlaşmaya dair dosya içerisinde davacının soyut beyanları dışında hiçbir somut bilgi ve delil bulunmamaktadır. Hal böyle iken, iş sözleşmesinin davacı tarafından istifa etmek suretiyle feshedildiği anlaşılmakla, kıdem tazminatı isteminin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarına itibarla davacının fazla çalışma alacağı talebi kabul edilmiş ise de davacı tanıklarının söz konusu iddia hakkındaki beyanlarının farklı ve çelişkili olduğu görülmüş, davacı tanıklarının, beyanları arasındaki tutarsızlık dikkate alınarak davalı tanıklarının beyanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, davacının fazla mesaiye yönelik iddiası hakkında inandırıcılığı yeterli bulunmayan tanık beyanından başka delil ibraz ve ikame etmemiş olması karşısında, davacının fazla mesai iddiasını kanıtlayamadığı kabul edilerek bu iddiaya dayalı fazla mesai ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 08.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.