Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/11337 E. 2014/12422 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11337
KARAR NO : 2014/12422
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2013
NUMARASI : 2010/104-2013/169

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 07.01.2004 tarihinden itibaren şoför olarak çalışmaya başladığını, 850,00 TL maaş aldığını, davalı işverenin müvekkilinin iş sözleşmesini müvekkiline iftara atarak haksız bir şekilde sona erdirdiğini, müvekkilinin davalı işyerindeki fazla çalışmalarına ilişkin ücretlerinin, resmi ve dini bayram çalışma ücretlerinin ödenmediğini ayrıca yıllık izinlerini kullanmadığı gibi ücretlerinin de ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı, ücret alacağı ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 09.11.2009 tarihinde sona erdirildiğini, davacının çalışma süresi boyunca hak ettiği bütün ücretlerin ödendiğini, davacının müvekkili şirkete zarar vermesi sebebiyle borçlu olduğunu, davacının iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından haklı nedenle sona erdirildiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği alacakların mevcut olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebeple feshedildiği değerlendirilerek, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, fazla mesai, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Sözkonusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Dosya kapsamından davacının, davalıya ait işyerinde 07.01.2004-06.11.2009 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre yargılama sırasında dinlenen şahit beyanlarına itibarla davacının fazla çalışma alacakları talebi kabul edilmiş ise de davacı şahitlerinin söz konusu iddia hakkındaki beyanlarının farklı ve çelişkili olduğu görülmüş, davacı şahitlerinin, beyanları arasındaki tutarsızlık dikkate alınarak davalı şahitlerinin beyanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, davacının fazla mesaiye yönelik iddiası hakkında inandırıcılığı yeterli bulunmayan şahit beyanından başka delil ibraz ve ikame etmemiş olması karşısında, davacının fazla mesai iddiasını ispatlayamadığı kabul edilerek bu iddiaya dayalı fazla mesai ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 12.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.