Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/11321 E. 2014/12415 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11321
KARAR NO : 2014/12415
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2011/283-2013/200

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01.01.2006-22.04.2011 tarihleri arasında veznedar olarak çalıştığını, yıllık izindeyken iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, son yıllara ait kullanmadığı izinlerinin olduğunu ve karşılığının ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin Alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 07.06.2006-22.04.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının hastane lobisine küfrederek geldiğini, tehditler ile diğer çalışanı hastane lobisine davet ettiğini, küfür ve kaba kuvvet ile ilgili kişiye saldırdığını, hastane güvenliğinin ihlal edildiğini, davacının kullanılmamış yıllık izninin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının eylemleri sebebiyle ihtar edilmesi mümkün olduğu halde iş sözleşmesinin feshinin orantılı olmadığı gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, yıllık ücretli izin talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (d) alt bendinde, işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması gibi davranışların da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.Davacının 07.06.2006-22.04.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde vezne görevlisi olarak çalıştığı, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı tarafından feshedildiğini ileri sürdüğü, davalı işverenliğinse davacının iş sözleşmesinin işyerinde çalışan başka bir işçiye sataşması sonucu haklı sebeple feshedildiğini savunduğu mahkemece davacının davranışlarının haklı feshi gerektirecek ağırlıkta olmadığı değerlendirilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tutanaklar, tanık beyanları tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacının mesaisi bittiği halde işyerine geldiği, işyeri lobisinde küfür ve hakaretler ederek davalı işyerinde çalışan işçiye saldırdığı ve güvenlik görevlilerinin müdahalesi ile engellendiği, ancak davacının bu defa dava dışı işçiyi işyeri bahçesinde kovaladığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken davacının davalının işçisine sataşmak suretiyle ahlak ve iyiniyet kurallarını ihlal eder şekilde davrandığı ve bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.