YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11172
KARAR NO : 2013/15160
KARAR TARİHİ : 21.06.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, önce mevsimlik işçi kadrosunda çalıştığını, daha sonra asıl kadroya geçirildiğini ve bina ve mal bakıcısı olarak 1982-2010 yılları arasında çalıştığını ve emekli olduğunu, ancak yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek mahkemeden yıllık izin alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı savunmasında, davacının daimi işçi olarak işe başlatıldığı 02.02.2001 tarihinden emekli olduğu tarihe kadar bütün yıllık izinlerini kullandığını, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün işçi çalıştırdığı hizmet faaliyetlerinin yol su ve yapım işlerine ait işler olduğunu ve açık havada araziden çalışıldığını, havaların iyi olmadığı kış mevsiminde kar temizleme işi yapılırken havaların iyi olduğu dönemlerde yol ve su yapım işlerinin yapıldığını, tüm bu yapılan işlerin nitelik olarak hava koşullarından yoğun olarak etkilenen ve faaliyeti mevsime tabi işler olduğunu savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 1982 tarihinden 02.02.2001 tarihine kadar geçici işçi ya da mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı, kadroya geçtikten sonrakı çalışmalarının devamlılık arzettiği ve yıllık ücretli izin kapsamında olduğu, toplu iş sözleşmesi hükümleri de değerlendirildiğinde, davacının toplam 300 gün ücretli izne hak kazandığı, 250 gün iznin kullanıldığı, bakiye 50 gün izin ücreti alacağı olduğu tespit edilerek talebin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer dönemlerinde iş sözleşmelerinin, ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektirdiği işler mevsimlik iş olarak değerlendirilir.
1475 sayılı İş Kanunu’nun 50. maddesinde 4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanamaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi 4857 sayılı Kanun’un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, bu kural nispi emredici nitelikte olup, işçi lehine bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir. Bu durumda sözleşmedeki izinle ilgili hükümler uygulanacaktır. Diğer taraftan, bir işyerinde mevsimlik olarak çalıştırılan işçi, mevsim bitiminde, mevsimlik iş dışında askı süresi içinde işverenin diğer işyerlerinde çalıştırılıyorsa, devamlı bir çalışma olgusu söz konusu olduğundan, bu durumda işçinin yıllık ücretli izin hükümlerinden yararlandırılması gerekir. Aynı işverene ait yazlık ve kışlık tesislerde, sezonluk işlerde fakat tam yıl çalışan işçiler de, 4857 sayılı Kanun’un 53/3 maddesi ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 12. maddesi uyarınca yıllık ücretli izne hak kazanacaklardır.
Somut olayda davacı 1982-2010 yılları arasında davalı işyerinde bina ve mal bakıcısı olarak çalışmıştır. 02.02.2001 tarihinde kadroya geçirilen davacının bilirkişi tarafından 1999 yılı ve sonrasında yıllık izne hak kazandığı belirtilerek toplu iş sözleşme hükümlerine göre izin alacağı hesaplanmış ve mahkemece kabul edilmiştir. Davacı işçinin kadroya geçtiği 02.02.2001 tarih öncesi 2000 yılında geçici işçi olarak çalışıp kadroya geçmeden önce yaptığı çalışmanın süresi 299 gündür. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre mevsimlik işçinin yıllık izne hak kazanabilmesi için bir yıl içerisindeki çalışmasının en az 330 gün olması gerekmektedir. Hal böyle olunca davacının 2000 yılı çalışmasının 299 gün olması nedeniyle bu yıl için yıllık izin alacağına hak kazanamayacağının kabul edilmesi gerekir.
Öte yandan davacının yıllık izin alacağı hesaplamasında sendikaya üye olup olmadığı üye ise üye kayıt fişi dosya kapsamına alınarak toplu iş sözleşme hükümlerinin davacının sendikaya üye olarak kaydedildiği tarih dikkate alınarak hesaplanması gerekirken belirtilen yönler gözetilmeden mahkemece verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.