Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/11068 E. 2014/12378 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11068
KARAR NO : 2014/12378
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2013
NUMARASI : 2010/13-2013/171

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkette 27/09/2002-05/05/2007 tarihleri arasında marangoz olarak çalıştığını, işçilik alacaklarını alabilmek için Bakırköy 3. İş Mahkemesinde dava açtığını ve davanın 25/09/2009 tarihinde karara bağlandığını, alacaklarını alabilmek için davalı şirket aleyhine Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2009/23630 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, ayrıca %40′ dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne ve davalının alacağın %40′ ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacı temyizi yönünden; iptaline karar verilen takip konusu alacağın hesaplanması hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının, 19.09.2006 tarihinde Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2006/2584 esas sayılı dava dosyası ile bir kısım işçilik alacağı talebinde bulunduğu, mahkemece davacının toplamda 3.448,04 TL brüt kıdem tazminatı, 1/ 3 hakkaniyet indirimi ile brüt 1.737,99 TL fazla çalışma ücreti ve brüt 1.107,23 TL yıllık ücretli izin alacağı olduğu kabul edilerek; brüt olmak üzere 10,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL fazla çalışma ve 90,00 TL izin ücretine hükmedildiği, kısmi olarak sonuçlandırılan dava Yargıtay aşamasında iken davacı tarafından 11.11.2009 tarihinde Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2009/23630 esas sayılı takip dosyası ile o dosyada hüküm altına alınmayan bakiye alacaklar için ilamsız takip başlatıldığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, bu aşamada kısmi davanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2009/45066 esas sayılı dosyası ile 23.02.2012 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kısmi davadaki bilirkişi raporunda kıdem tazminatı net 3.427,35 TL, yıllık izin net 746,67 TL ve fazla çalışma net 2.200,30 TL olarak hesaplanmıştır. Somut davada aldırılan bilirkişi raporunda ise; kısmı davada hüküm altına alınan miktarlar düşüldükten sonra davacının, net 3.417,91 TL kıdem tazminatı, net 1.044,87 TL fazla çalışma ve net 670,71 TL izin ücreti alacağının bulunduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda, hem hakkaniyet indirimli tutar hem de kısmı davada hüküm altına alınan miktarlar göz önünde bulundurularak bakiye alacaklar hesaplanmıştır. Mahkemece, gerekçesiz şekilde davacının fazla çalışma alacağının net 966,87 TL ve izin alacağının net 655,67 TL olarak hüküm altına alınması ve hem talepten hem de hesaplamadan daha azına hükmedilmesi dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Takip konusu alacaklar yönünden taleple bağlı kalınarak fakat bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Davacı temyizi yönünden; kıdem tazminatı yönünden davacının faize hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur .
Kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda ödenmesi gereken faiz mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır.
Somut olayda; davacı işçi takip talebinde kıdem tazminatı yönünden faiz talebinde bulunmuş olup, fesih tarihinden takip tarihine kadar olan dönem yönünden faize hak kazandığı ve faiz alacağı artık hesaplanabilir olduğundan bilirkişi tarafından hesaplandığı halde; mahkemece faiz miktarı yönünden itirazın iptaline karar verilmemesi ve itirazın iptali davasında eda hükmü şeklinde kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Bilirkişi tarafından hesaplanan kıdem tazminatına işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmelidir. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4. Davalı temyizine gelince; davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; dava konusu icra takibi, henüz kısmi dava kesinleşmeden başlatılmış olup; takip tarihinde alacağın likit olduğundan söz edilemeyeceğinden, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekir. Ayrıca, fazla çalışma ve yıllık izin alacaklarında, takip konusu miktarlar yönünden temerrüt, takip tarihi ile oluştuğundan ve takip tarihi itibari ile davacı faize hak kazanmadığından, itirazın iptali davasında eda hükmü şeklinde anılan alacaklara takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi de isabetli olmamıştır. Dosya içeriğine uygun olmayan şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.