Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/11044 E. 2014/12369 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11044
KARAR NO : 2014/12369
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2011/354-2013/57

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren işyerinde 1.000,00 TL net ücretle çalıştığını, onbeş aylık ücretinin ödenmediğini, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, vergi iadesi, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının mesai bitiminden önce işten ayrılmayı alışkanlık haline getirdiğini, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedilmediğini, bir kişinin onbeş ay ücret almadan hayatını idame ettiremeyeceğini, fesihten sonra peyderpey toplamda 14.200,00 TL ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu ve ödenen 14.200,00 TL ‘nin ücret alacağına istinaden ödendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanun’unda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler gözönünde tutularak belirlenir.
Somut olayda; davacı işçi net 1.000,00 TL ücretle çalıştığını ileri sürerken, davalı taraf davacının 837,00 TL brüt ücretle çalıştığını savunmuştur. Dinlenen şahitler ücrete ilişkin beyanda bulunmamışlardır. Yapılan emsal ücret araştırmasında; Kocaeli Ticaret Odası tarafından davacının asgari ücretle çalışabileceği bildirilmiş olup, Kocaeli Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası tarafından emsal ücret bildiriminde bulunulmamış, fakat davacı ispat edemiyorsa asgari ücret olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece davacının ücreti 1.000,00 TL net olarak kabul edilip tüm alacaklar buna göre hesaplanarak hüküm altına alınmışsa da, davacının 1.000,00 TL ücret aldığını yöntemince ispatlayamadığı anlaşıldığından ücretin asgari ücret olduğunun kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Dava konusu edilen alacaklar asgari ücretten hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işveren tarafından yapılan kısmi ödemenin işçinin hangi alacağına mahsup edileceği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davalının davacıya 14.200,00 TL ödemede bulunduğu davacının da kabulünde olduğuna göre, mahkemece bu miktarın ücret alacağından mahsup edildiği anlaşılmakla birlikte, bu miktarın Borçlar Kanununun ilgili maddeleri gereğince alacakların muacceliyet ve temerrüt tarihleri dikkate alınarak hangi alacak ya da alacaklardan mahsup edilmesi gerektiği belirlenmeli ve mahsuptan sonra bakiye alacaklar hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.