Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10865 E. 2014/12949 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10865
KARAR NO : 2014/12949
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Erzurum İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/334-2013/171

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalının ücret alacaklarına ilişkin icra takibi yaptığını, davalının çalıştığı işyerinde limited şirketi ortağı olduğunu aynı zamanda müdür olduğunu, icra yoluyla bir kısım tahsilatların yapıldığını belirterek borçlu olmadığının tespitini ve yapılan ödemelerin istirdatını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacıya karşı alacağa ilişkin icra takibi yaptığını, davalının bu takibin bir kısmı yönünden itiraz ettiğini, davacının 8.250,00 TL’lik kısma her hangi bir itirazının olmadığını, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, tarafların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, davacının istirdat isteminin reddi ile davacının toplam borçtan 8.250,00 TL’yi aşan kısımdan borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı tarafından temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan icra takibinde, davacının ortağı olduğu K…. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Ticaret Ltd. Şti dosyaya vekaletname sunarak davalının çalıştığı günler için 8.000,00 TL’nin ödendiğini, davalı/alacaklının sadece 8.250,00 TL alacağının olduğunu belirterek yapılan takibe itiraz etmiştir. Bu doğrultuda şirketin icra takip dosyasındaki takip konusu alacak için vekaletname sunarak takibe kısmen itirazda bulunması borçlu olduğunu göstermektedir. Ancak icra takibi yönünden davacının borçlu şirketin ortağı olduğu ve şirketin borcundan dolayı şahsen sorumluluk yüklenemeyeceği birlikte değerlendirildiğinde, hakkında borçlu olarak takip başlatılan davacının şahsi olarak borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkeme davacının 8.250,00 TL’i aşan kısım için davanın kabulüne karar vermiş ise de, karar isabetli olmamıştır. Bu sebeple 8.250,00 TL kısım için davacı borçlu olmadığından, menfi tespit davasının kabulü gerekir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.