Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10860 E. 2014/12941 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10860
KARAR NO : 2014/12941
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2012/223-2013/163

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem tazminatı, ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak sözkonusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Dairemizin kararlılık kazanmış içtihatlarına göre, fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna dair kural, 1475 sayılı Kanun’un 35/a ve b maddesinde düzenlenen yılda 270 saatle sınırlı olarak geçerlidir. Yılda 270 saati aşan çalışmaların kanıtlanması durumunda karşılığının ödenmesi gerekir.
Somut olayda; davacının iş sözleşmesi ve davalı işyeri yönetmeliği birlikte değerlendirildiğinde; davacının haftalık çalışma süresindeki fazla süreli çalışma ve fazla çalışmalarının ücrete dahil olduğuna yönelik hüküm davalı işyeri yönetmeliğinde mevcuttur. Yönetmelikte yer alan bu değişiklikler 18.2.2011 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir. Buna göre; davacının işe başladığı 27.3.2006 tarihi ile fazla süreli çalışma ve fazla çalışmaların ücrete dahil olduğuna dair yönetmeliğin tebliğ edildiği 18.2.2011 tarih arasındaki çalışmalarında değişiklikten öncesi için fazla süreli çalışma olmadığı, davacının haftalık yasal çalışma süresinin 45 saat olduğu kabul edilerek yalnız fazla çalışma yapılan süreler değerlendirilmeli ve yıllık 270 saat düşüldükten sonra fazla çalışma süresi hesaplanmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.