Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/10707 E. 2014/11740 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10707
KARAR NO : 2014/11740
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2010/406-2013/167

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davacının davalıya ait işyerinde 15.01.2007-18.09.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, ihbar-kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, bayram-genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının emekli olduktan sonra işten ayrılıp bir yıl kadar bir süre başka işyerinde çalıştığını, 14.11.2008 tarihinde tekrar işe alınan davacının 18.09.2009 tarihinde habersiz ve bildirimsiz olarak işyerini terkettiğini, bu sebeple ihbar-kıdem tazminatına hak kazanmadığını, kesintisiz çalışma iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 15.01.2007-18.09.2009 tarihleri arasında mikser operatörü olarak 1.000,00 TL brüt ücretle çalıştığı, davalılar arasında organik bağ bulunduğu, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti, olduğu, ücret alacağı olmadığı, fazla mesai yaptığı, hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar kanuni süresi içerisinde davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve yıllık izin ücreti alacağı bulunup bulunmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
3-Davacı işçinin işyerinde sefer primi alarak çalıştığı dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davaya konu fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücretlerinin normal zamsız kısmı sefer primi ile ücretin içinde ödenmiştir. O halde fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücretinin %150 zamlı ücret yerine, sadece % 50 zamlı kısmıyla hesaplanması gerekir. Çalışılan ulusal bayram ve genel tatil günleri ücreti ise, bir yevmiye olarak sefer primi ile ücretin içinde ödenmiş olmakla sadece bir ilave yevmiye olarak hesaplanmalıdır. Belirtilen yönlerden denetime elverişli bir hesap raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
4-Davalı, davacının yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunmuş olup bu savunmasını kanıtlamak amacı ile davacının 19.11.2007-3.12.2007 tarihleri arasında izin kullanma isteğine ve bu isteğinin uygun görüldüğüne ilişkin 17.11.2007 düzenleme tarihli izin formunu sunmuş, savunmasında davacının 20.11.2007 tarihinde emeklilik sebebiyle işten ayrıldığı ve çalışmadığı ileri sürülmüştür. Mahkemece, söz konusu izin formu ile savunmanın çeliştiği gibi davacıya izin formunda belirtilen tarihlerde izin kullandırıldığı da imzasını taşıyan başkaca imzasını taşıyan ücretli izin defteri veya eşdeğer izin kullanma belgesi ibrazı suretiyle kanıtlanmadığından davacının iki tam yıl hizmet süresi ve izine hak kazanma tarihleri itibariyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53. maddesine göre hakettiği 14 gün x 2 yıl = 28 günlük ücretli izin süresine ilişkin ücret alacağı hesaplanmış ise de, mahkemece, davacının kesintisiz çalıştığı kabul edilmiştir. Buna göre, işverence davacının 19.11.2007-03.12.2007 tarihleri arasında izin kullanma isteğine ve bu isteğinin uygun görüldüğüne ilişkin 17.11.2007 düzenleme tarihli izin formu dikkate alınarak yıllık izin ücreti hesabının yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.